News
ANKARA – HDP milletvekilleri, Abdullah Öcalan’dan 22 aydır haber alınamadığını belirterek, “Burası Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bir toprak ise, İmralı’da neden kişisel hukuk işleniyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi için başlattıkları Adalet Nöbeti, 25’inci gününde devam ediyor. Milletvekilleri Murat Çepni, Hasan Özgüneş, Muazzez Orhan, Serpil Kemalbay, Nusrettin Maçin, İmam Taşçıer, Kemal Peköz, Şevin Coşkun, Rıdvan Turan, Ali Kenanoğlu, “Tecrit insanlık suçudur”, “İmralı’da görüşme sağlansın” yazılı dövizlerle, Meclis önünde açıklama yaptı.
KÜRT SORUNUNUN DÜĞÜMLENDİĞİ YER
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Gereğini yapın, kendi anayasanızı uygulayın, tecride son verin” dedi. 25 gündür çağrılarına yanıt verilmediğini dile getiren Çepni, “Toplum seçimle meşgul. Halkımıza sesleniyoruz, bu iktidardan kurtulmak istiyorsak, bu iktidarın kendini beslediği temel mesele olan Kürt sorununa yaklaşımına, savaş politikalarına hayır demeliyiz. Tüm bunların düğümlendiği yer, İmralı Hapishanesi’dir” diye belirtti.
‘İMRALI’DA İŞLEYİŞ NEDEN UYGULANMIYOR’
Abdullah Öcalan ile birlikte İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 22 aydır haber alınamadığını ifade eden Çepni, “İki yıldır ne ailelerine ne avukatlarıyla görüşemiyorlar. Burası eğer Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bir toprak ise, herkese uygulanan işleyiş, neden orada uygulanmıyor. Eğer hukuk kişilere özel uygulanmıyorsa, İmralı’da neden kişisel hukuk işleniyor. Eğer işleyiş bir kez böylesine yoldan çıkmışsa, mafyaların, çetelerin, uyuşturucu baronlarının eksenine girmişse, hırsızların eksenine girmişse, burada en başta kaybedecek olan milyonlarca yoksuldur, halkımızdır” şeklinde konuştu.
EKMEĞE SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİ
Kamuoyuna tecride karşı mücadele çağrısında bulunan Çepni, “Tecride karşı durmak, ekmeğinize sahip çıkma mücadelesidir, tüm anti demokratik uygulamalara karşı çıkmak demektir, savaştan, kandan beslenenlere karşı yeter demektir. Buradan bir kez daha söylüyoruz. Nöbetimiz ve tecride karşı mücadelemiz sürecek. Başta Adalet Bakanlığı olmak üzere, buna cevap vermeyen, bu suçu devam ettiren herkes, halkımızın karşısında mutlaka hesap verecektir. Hemen, acilen adım atılmasını bekliyoruz. Tüm halkımızın da bu konuda sesini yükseltmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
