Close Menu
    What's Hot

    HDP Gençlik Meclisi: Saldırıların cevabını kongreyle vereceğiz

    Haziran 29, 2022

    Aydeniz’in dokunulmazlık fezlekesi Meclis gündeminde

    Mart 23, 2023

    Adalet Nöbeti devam ediyor: Cezaevinden cenazeler çıkmasın

    Ekim 25, 2022
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Trending
    • ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı
    • ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde
    • İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı
    • Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı
    • Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı
    • Sağlık çalışanlarından hastane önünde mobbing protestosu
    • Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret
    • Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü
    Facebook X (Twitter) Instagram
    RojevRojev
    • Güncel
    • Kadın
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Ekoloji
    • Gençlik
    • Foto Galeri
    • Doğa
    • Spor
    RojevRojev
    Home»Ekoloji»‘Sahil Yolu’ kuşlara yaşam alanı bırakmadı
    Ekoloji

    ‘Sahil Yolu’ kuşlara yaşam alanı bırakmadı

    By Ekim 23, 2022Yorum yapılmamış4 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email VKontakte Telegram
    Share
    Facebook Twitter Pinterest Email Copy Link
    VAN – Kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı “Sahil Yolu”, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan göl kıyısındaki sazlık alanları yok ediyor. 
     
    Kayyım yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı 10 kilometrelik “Sahil Yolu”, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan göl kıyısındaki sazlık bölgeleri yok ediyor. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından türü tehlike altında olan kuş türlerinden olan Dikkuyruk’un en yoğun yaşadığı yerlerin başında gelen sazlıklar, aynı zamanda nesli tehlike altında olan ve korunması gereken Bozkır Delicesi, Çamur Çulluğu, Kervan Çulluğu ve Gök Kuzgun kuşlarının da barınma yerleri. Sazlıklarda yaşayan 185 canlı türünün Bern Sözleşmesi ile sıkı koruma altında olduğu belirlenirken, hayata geçirilen proje ile bu türlerin yok olacağı düşünülüyor. Sahil yolunun geçtiği sazlıklarla ilgili bilim insanları tarafından 2019 yılında yapılan “Çevresel faktörlerin Van sazlığı sulak alanı üzerindeki etkileri” ile 2017 yılında yapılan “Van Sazlığının Biyoçeşitliliği” araştırmaları söz konusu alanda ekosistemin yok edileceğine dair birçok veri sunuyor. 
     
    SAZLIKLAR İÇİN BÜYÜK TEHLİKE
     
    Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim üyesi Dr. Nurcan Avşin ile Selim Erzen tarafından yapılan ve Sosyal Bilimler Dergisi’nde yayımlanan araştırmalarında Van Gölü’nün güneydoğusunda bulunan ve yaklaşık 150 kuş türü ile birçok bitki çeşidini barındıran sazlıkların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekiliyor. Araştırmada, “Özellikle bölgede sürdürülen çeşitli insan faaliyetleri, bu alanı ve dolayısıyla ekolojik dengeyi tehdit etmektedir. Yapımı önceki yıllarda tamamlanan ve bu sahanın önemli bir bölümünü yok eden Van Havaalanı’nın şimdilerde havalimanına dönüştürülme süreci ve bu doğrultuda sürdürülen diğer çalışmalar, bölgenin bir kısmını daha etkiyecek gibi gözükmektedir. Ayrıca son dönemde uygulamaya konulan sahil yolu projesi, Van Sazlığı sulak alanının sonunu getirecek türde bir çalışma olup, tasarlanan sahil yolu, bu sulak alan üzerinden geçirilecektir. Bu tehditler nedeni ile tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan çalışma alanında yapılan saha çalışmaları neticesinde bazı bulgular ortaya konulmuştur” bilgilerine yer veriliyor. 
     
    SULAK ALANLAR BİTİRİLECEK
     
    Van Gölü Havzası’ndaki sahil bölgelerinin toprak doldurularak kurutma ve arazi kazanmaya çalışıldığı vurgulanan araştırmada, “Kıyı kesimlerin toprak ve kayalarla doldurularak kara haline getirilmesi söz konusudur. Bu şekilde toprak kazanma ve sulak alanı kurutma süreci gerçekleşmekte, ekolojik denge tamamen bozulmaktadır. Bu konuda, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Edremit Belediyesi karşılıklı birbirini adres göstererek sorumluluk almamaktadır. Bölgede uygulamaya konulan ve bir bölümü tamamlanan sahil yolu projesi, bölgenin yok edilmesine neden olacak en önemli adımlardan biridir. Bu projeyle birlikte, sulak alanın büyük bir bölümü moloz yığıntıları ve kaya parçaları ile doldurularak tahrip edilecektir” denildi. 
     
    185 KUŞ TÜRÜ BULUNUYOR
     
    “Van Sazlığının Biyoçeşitliliği” başlığında yapılan bir diğer araştırmada da söz konusu sazlık bölgelerinde 185 kuş türünün bulunduğu tespit edildiğine işaret edilerek, “Alan hayvan çeşitliliği bakımından incelendiğinde kuş türlerinin daha çok ön planda olduğu görülür. Sahanın özellikle yaban ördekleri için havadaki önemli bir üreme ve barınma noktası olduğu aşikardır. Bu ördeklerden birisi olan Dikkuyruk IUCN kriterlerine göre küresel ölçekte soyu tükenme tehlikesi altında bulunan ve alanda üreyen bir türdür. Öte taraftan çalışma sahasında gözlenen Bozkır Delicesi, Çamur Çulluğu, Kervan Çulluğu ve Gök Kuzgun türleri de küresel ölçekte tehlike sınırında olan türlerdir. Alan, bitki yaşamı bakımından bitkilerinin yayılış gösterdiği sulak alan sınıfına girmektedir. Alanda dolgu faaliyetlerinin bir an önce sonlandırılması ve bu alanların rehabilitasyonunun yapılması gerekmektedir” denildi.  
     
    CANLILAR OLUMSUZ ETKİLENECEK
     
    Alanın geçmiş doğal eşiklerine bakıldığında, sulak alanların büyük oranda yok olduğuna vurgu yapılan araştırmada şu ifadelere yer verildi: “Baskılar sonucu alanın bütünlüğü büyük oranda parçalanmış durumdadır. Van Sazlığı büyük oranda yapılaşma baskısı altındadır. Alandaki insan aktiviteleri doğal yapıya zarar vermektedir. Drenaj ve dolgu çalışmaları sürekli olarak alanın sınırlarının daralmasına neden olmaktadır. Av, tarım, kirlilik ve yol açma çalışmaları alanın karakterini olumsuz etkilemektedir. Baskılar diğer canlı türlerini de olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak bu çalışma ile Van Sazlığında 1 balık, 3 kurbağa, 6 sürüngen, 5 memeli ve 185 kuş türü olmak üzere 200 fauna elemanı ve 79 flora elemanı tespit edilerek ilk kez alanın tür biyoçeşitliliği belirlenmiştir. Alanın sahip olduğu tür çeşitliliği, birçok canlı türünün üreme ve beslenme sahası olmasından dolayı korunması gerekliliğini ortaya koymaktadır.”
     
    MA / Berivan Kutlu
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link

    Related Posts

    Ekoloji

    Aydın’da ekolojik talan: Yeni maden ve JES izni

    Haziran 14, 2023
    Ekoloji

    Bergama’da RES protestosu: Toprağıma dokunma!

    Haziran 13, 2023
    Ekoloji

    Taş ocaklarıyla tahrip edilen İkizdere’de HES planı

    Haziran 13, 2023
    Ekoloji

    Wan Gölü’ne saniyede bin 800 litre kanalizasyon suyu akıtılıyor

    Haziran 12, 2023
    Ekoloji

    Cudi’de yeni yeşeren ağaçlar kesiliyor

    Haziran 12, 2023
    Ekoloji

    Bazyani: Türkiye Behdinan’da 4 milyon ağaç kesti

    Haziran 8, 2023
    Add A Comment

    Comments are closed.

    Editors Picks

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023

    ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde

    Haziran 14, 2023

    İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı

    Haziran 14, 2023

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Son

    News

    • Science

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    • Privacy Policy
    • Terms
    • Accessibility

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.