en iyi rulet siteleri
Emekçiler savaşa karşı sempozyumda bir araya gelecek
  • Rojev
  • Ekonomi
  • Emekçiler savaşa karşı sempozyumda bir araya gelecek

Emekçiler savaşa karşı sempozyumda bir araya gelecek

KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, savaşların giderek mülteci sorununu derinleştirdiğini belirterek, emekçilerin buna karşı 24-25 Eylül'de “Savaş, Göç ve Mültecilik Kıskacında Emek” başlıklı sempozyumunda bir araya geleceklerini söyledi.

ABONE OL
Eylül 22, 2022 11:00
Emekçiler savaşa karşı sempozyumda bir araya gelecek
0

BEĞENDİM

ABONE OL
İSTANBUL – KESK Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, savaşların giderek mülteci sorununu derinleştirdiğini belirterek, emekçilerin buna karşı 24-25 Eylül’de “Savaş, Göç ve Mültecilik Kıskacında Emek” başlıklı sempozyumunda bir araya geleceklerini söyledi. 
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 24-25 Eylül’de Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenleyeceği “Savaş, Göç ve Mültecilik Kıskacında Emek” başlıklı sempozyuma ilişkin Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, mültecilik, göç, mülteci karşıtlığı üzerinden gelişen ırkçı politikaların ve emek sömürüsünün dünyada ve Türkiye’de sorunların başında geldiğini söyledi. Ukrayna ve Rusya savaşıyla birlikte milyonlarca insanın yerinden göç edip mülteci konumuna düştüğüne dikkat çeken Bozgeyik, “2021’de 89,3 milyon olan yerinden edilenlerin sayısı, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte 100 milyon civarına yükselmişti. Bu süreç ağırlaşarak devam ediyor. Emperyalistlerin yol açtığı ve kışkırttığı irili ufaklı çatışmaların, savaşların mağdurları en çok kadınlar ve çocuklar oluyor” dedi. 
 
AKP-MHP’NİN ‘OSMANLI’ HAYALLERİ
 
Savaşı çıkaran güçlerin bu durumu fırsata çevirdiğini dile getiren Bozgeyik, mültecilerin uluslararası ilişkilerde bir pazarlık konusu olduğunu ve temel insani haklarına erişemediğini söyledi. Bozgeyik, “AKP-MHP iktidar bloğunun içeride ve dışarıda gerginliği, çatışma politikalarını esas almasıyla, biraz da ‘Yeni Osmanlıcılık’ hayalleriyle yayılmacı dış politikasının ağır sonuçlarını en çok ok bu hususlarda yaşadık, yaşıyoruz. 2011’de başlayan Suriye’deki savaşın ardından sayıları hızla artan mültecilerin yanı sıra hem Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu gibi çevre ülkelerden hem de Uzak Doğu ve Sahra-altı Afrika’dan pek çok göçmen ve mülteci Türkiye’de yaşamaktadır. Bugün Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan resmi verilerle 4 milyonu aşan sığınmacı ve mültecinin yanı sıra 1,5 milyondan fazla kayıtlı göçmen ve sayıları milyonu aşan kayıtsız göçmenin Türkiye’de yaşadığı tahmin edilmektedir” diye belirtti.
 
AKP’NİN YASALARI SORUNLARI DERİNLEŞTİRDİ 
 
Avrupa genelinde ise 7 milyon sığınmacın ve mültecinin bulunduğunu söyleyen Bozgeyik, AKP iktidarının göçmen ve mülteci sorunuyla ilgili çıkardığı yasaların gittikçe toplumsal sorunları derinleştirdiğini ve çözüm üretmediğini belirtti. Bozgeyik, “Öte yandan gelen milyonlarca insana mülteci statüsü verilmedi, geçici sığınma gibi bir statü icat edildi. Avrupa Birliği (AB) ile yapılan geri kabul anlaşmasıyla insan canı üzerinde kirli pazarlıklar yapıldı. Bunun acı sonuçlarını neredeyse her gün Ege denizinde, Edirne ve diğer sınır boylarımızda insanlık trajedileri olarak yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
MÜLTECİLİKTE TOPLUMSAL CİNSİYET SORUNU
 
Türkiye’de mültecilerin ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kayıt dışı işlerde çalıştırıldığını ve temel ihtiyaçlarına erişemediğini aktaran Bozgeyik, bu sorunların aynı zamanda toplumsal cinsiyet alanlarında da ciddi sorunlar yarattığına değindi. Bozgeyik, “Çalışan kadın göçmenlerin maruz kaldıkları toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, çocuk işçiliği ve zorla evlendirme, göçmen ve mülteci isçilerin yerli işgücü¨ tarafından bir tehdit görülmesi, hızla artan nefret söylemi ve ayrımcılık bugün yasadığımız temel sorunlardan sadece bir kısmıdır” şeklinde konuştu. 
 
SEMPOZYUMA DAVET
 
Gerçekleştirecekleri sempozyuma katılım çağrısında bulunan Bozgeyik, “Sempozyumu düzenlerken en önemli amacımız, sorunun doğru temellerde tartışılması ve sorunların nasıl çözüleceğine dair birlikte bir iradenin açığa çıkarılmasına vesile olmasıdır. Bu konuyla ilgilenen başta ta emek, meslek ve demokrasi güçleri olmak üzere tüm kesimleri ve halkımızı sempozyuma katılmaya ve düşüncelerini ifade etmeye davet ediyoruz” dedi.
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.