Close Menu
    What's Hot

    Gergerlioğlu: Gözaltılar muhalif basını ve toplumu susturmanın bir parçası

    Ekim 25, 2022

    Avukat Tosun’u hedef gösteren Taşkaya hakkında iddianame

    Ocak 4, 2023

    Kobanê Davası mütalaası: Mahkeme seçim için üzerine düşeni yaptı

    Nisan 21, 2023
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Trending
    • ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı
    • ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde
    • İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı
    • Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı
    • Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı
    • Sağlık çalışanlarından hastane önünde mobbing protestosu
    • Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret
    • Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü
    Facebook X (Twitter) Instagram
    RojevRojev
    • Güncel
    • Kadın
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Ekoloji
    • Gençlik
    • Foto Galeri
    • Doğa
    • Spor
    RojevRojev
    Home»Ekoloji»EGEÇEP sonuç bildirgesini açıkladı: Talana son
    Ekoloji

    EGEÇEP sonuç bildirgesini açıkladı: Talana son

    By Mart 31, 2023Yorum yapılmamış3 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email VKontakte Telegram
    Share
    Facebook Twitter Pinterest Email Copy Link
    İZMİR – EGEÇEP, “Ekokırım suçtur; doğa affetmez” sloganıyla düzenlediği kurultayın sonuç bildirgesinde, ekolojik tahribata dikkat çekerek, talana son verilmesi çağrısında bulundu. 
     
    Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), “Ekokırım suçtur; doğa affetmez!” sloganıyla, 4 Mart’ta düzenlediği kurultayın sonuç bildirgesini İzmir Mimarlar Odası’nda basın toplantısıyla açıkladı. EGEÇEP’in 34 maddelik bildirgesinde, Ege bölgesindeki ekolojik yıkımlar, Mereş depremin ardından yaşanan çevre sorunları ve kapitalizmin doğaya yönelik saldırılarının arttığı vurgulandı. 
     
    Bildirgeyi EGEÇEP Yönetim Kurulu üyeleri İlker Ağın ve Nihal Sarıpınar okudu. Sanayileşme ve kentleşmenin çıkardığı sorunların başında ekolojik yıkımlar olduğunu aktarılan bildirgede, “Ekolojik yıkımlar, özellikle kapitalist dönemde ortaya çıkan kalkınmacı modelin bir sonucu olarak ekosistemi ve doğal dengeleri bozması ile başlamıştır. Her geçen gün artan ve acil çözümler gerektiren ekolojik yıkımlar son yıllarda insanların, bitki ve hayvan türlerinin varlığını ve yaşamlarını ciddi bir şekilde tehdit eder duruma gelmiştir. Geçen yıllarda olduğu gibi AKP-MHP iktidarının ekonomik krizden çıkış yolu olarak bulduğu yöntemlerden biri de doğanın yağmalanması, ekolojik yıkım projeleridir. AKP-MHP iktidarı, doğayı ve yaşam alanlarını talan edip Türkiye’nin dört bir yanını altın ve diğer metalik madenler, nükleer veya termik santraller, HES’ler vb. açarak yerli ve yabancı sermaye şirketlerine teslim etmektedir” diye belirtti. 
     
    DEPREMİN YIKIMI
     
    Mereş merkezli depremlerin yarattığı yıkımlara da değinilen bildirgede, “Yaşanan depremlerinin açıkça gösterdiği üzere depremleri afete dönüştüren deprem gerçeğiyle uyuşmayan uygulamalardır. Denetimsizlik başta olmak üzere yapılaşmanın kontrolsüz bir şekilde sürdürülmesi, kaçak yapılaşmalar, imar afları, zeminle uyumsuz yapılar, tarım alanlarının imara açılması, zemin etütleri ve yapı projelerinin kamusal denetim dışı bırakılması, etkin cezalandırmaların olmayışı gibi nedenlerle on binlerce canlıyı yitirdik; Depremden sonra bölgede enkaz ve moloz yığınlarını kaldırma işlemleri plansız bir şekilde yapılmaktadır. Enkaz kaldırma işlemleri sırasında açığa çıkan asbest yerel halkı, hayvanları, işlem sırasında çalışan işçileri, döküldükten sonra toprağı zehirlemektedir. Bu demek oluyor ki, çok yönlü bir ekolojik yıkımla karşı karşıyayız.  Bölgede hala yeraltında hareketlilik olmasına rağmen yeniden kentleşme için tarım arazilerinde inşaat çalışmalarına başlanmıştır. Enkaz kaldırma işlemleri ve inşaatlar durdurulmalı, halk sağlığı ve ekolojik yıkım gözetilerek ekolojiye uygun kentleşme yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi. 
     
    SU KRİZİ
     
    Kaz Dağları, Madra Dağı, Murat Dağı, Efemçukuru, Kozak Yaylası başta olmak üzere iktidarın da desteği ile yapılan madencilik faaliyetleri ile Gaziemir’de ki radyoaktif atıklara da yer verilen bildirgede, “Ağırlıklı olarak tarım alanında ve sanayide kullanılan su kaynakları aynı zamanda kirletilmektedir. Su krizinin yaşanmaya başlandığı böylesi bir dönemde gelecek için hayati öneme sahip sulak alanlar yapılan yönetmelik değişikliği ile korunmak yerine imara açılmaktadır. Gelecek kuşaklara verdiğimiz daha yaşanılası dünya sözümüz, ancak bizlerden sonraki kuşaklarla yerine getirilebilir” denildi.
     
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link

    Related Posts

    Ekoloji

    Aydın’da ekolojik talan: Yeni maden ve JES izni

    Haziran 14, 2023
    Ekoloji

    Bergama’da RES protestosu: Toprağıma dokunma!

    Haziran 13, 2023
    Ekoloji

    Taş ocaklarıyla tahrip edilen İkizdere’de HES planı

    Haziran 13, 2023
    Ekoloji

    Wan Gölü’ne saniyede bin 800 litre kanalizasyon suyu akıtılıyor

    Haziran 12, 2023
    Ekoloji

    Cudi’de yeni yeşeren ağaçlar kesiliyor

    Haziran 12, 2023
    Ekoloji

    Bazyani: Türkiye Behdinan’da 4 milyon ağaç kesti

    Haziran 8, 2023
    Add A Comment

    Comments are closed.

    Editors Picks

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023

    ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde

    Haziran 14, 2023

    İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı

    Haziran 14, 2023

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Son

    News

    • Science

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    • Privacy Policy
    • Terms
    • Accessibility

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.