en iyi rulet siteleri
Defneli depremzedenin misafir odası

Defneli depremzedenin misafir odası

Defne'de yaşanan depremde anne ve babasını yitiren Servet Bacanak, ağır hasarlı yapıların arasında kurduğu çadırda yaşam mücadelesi vererek, ziyaretçilerini "misafir odası" olarak adlandırdığı barınakta ağırlıyor.

ABONE OL
Şubat 23, 2023 06:30
Defneli depremzedenin misafir odası
0

BEĞENDİM

ABONE OL
HATAY – Defne’de yaşanan depremde anne ve babasını yitiren Servet Bacanak, ağır hasarlı yapıların arasında kurduğu çadırda yaşam mücadelesi vererek, ziyaretçilerini “misafir odası” olarak adlandırdığı barınakta ağırlıyor.  
 
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 2 ayrı deprem nedeniyle Hatay merkez ve ilçelerinde büyük bir yıkım yaşandı. Ağır hasar gören binaların birçoğu ise, 20 Şubat’ta artarda meydana gelen ikinci büyük depremde yerle bir oldu. Binlerce kişiye mezar olan enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, yurttaşların birçoğu farklı kentlere göç etti. İmkanı olmayan yurttaşların birçoğu ise ya AFAD çadırları ya da boş buldukları alanda yaşam mücadelesi veriyor.  
 
TEK BAŞINA YAŞIYOR
 
Depremde yıkımın en çok yaşandığı Defne’nin Elektrik Mahallesi’nde derme çatma barakada yaşayan Servet Bacanak da bu yurttaşlardan sadece biri. Bacanak, depremde annesi Hayat ve babası Naim’i kaybetti. Kendisi, eşi ve çocukları ise sağ kurtuldu. Bacanak, eşi ve çocuklarını Mersin’e gönderirken, depremin yaşandığı ilk günden bu yana ağır hasar gören evinin yakınlarında bulunan Nergiz sokağında bulunan boş alanda yaşıyor. 
 
DEPREMZEDENİN EVİ
 
Mahalleyi görüntülediğimiz sırada karşılaştığımız Bacanak, bizleri “evi” diye tabir ettiği barakaya davet etti. Daha önce hurdacılık yaptığını aktaran Bacanak, derme çatma barakanın “misafir odası” olduğunu ve misafirlerini burada ağırladığını ifade etti. Hemen yanı başındaki küçük çadırın uyuma odası olduğunu ve oradaki boş alanı ise mutfak olarak kullandığını kaydeden Bacanak, yemeğini kendisinin yaptığını ifade etti. 
 
Bacanak, bir süre sonra turuncu renkteki evini bizlere göstererek, yaşananları anlatmaya başladı. Bacanak, “Annem ve babamın evi az aşağıdaki binada. Enkaza döndü. Annemi 8’inci, babamı 6’ncı günde çıkartabildik” dedi. 
 
Deprem günü annesi ve babasının kaldığı eve koştuğunu söyleyen Bacanak, “Bağırdım, çağırdım ses gelmedi” diye kaydetti. Anne ve babasıyla birlikte yaşayan kardeşinin kendi imkanlarıyla kurtulduğunu ifade eden Bacanak, “Ama annem ve babam çıkamadılar. Kardeşim çıktıktan sonra ‘Islık çaldım, çaldım kimse ses vermedi. Ben senin sesini duyuyordum, sen sesime cevap vermiyordun’ dedi. Babamı çıkarttıkları gün AFAD ekibi kardeşimin oradan çıkmasının mucize olduğunu söyledi” diye aktardı. 
 
GÜVENLİ OLDUĞU TEK YER 
 
Deprem sonrası kendi imkanlarıyla derme çatma çadırını kurduğunu anlatan Bacanak, “Sağdan soldan derlediğim naylonlarla bu çadırı yaptım. Komşular ilk gece bu çadırda kaldılar. Şimdi hepsi gitti ben kaldım” dedi. Bacanak, “riskli değil mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Burası riskli olmasına rağmen başka yerlerden daha güvenli. Mesela şu bulvarda (Uğur Mumcu Bulvarı) çadır kent var. Orhanlı Mahallesi’nde çadır kent var. Oraların hepsinin altı boş. Ama en azından buranın altı dolu. O yüzden zemin sağlam. Etrafımdaki binalar yıkılsa bile buraya yetişeceğini sanmıyorum. Yıkılsa bile burası en güvenli yer.”
 
‘DİRENİYORUZ’
 
İhtiyaçlarının yardımseverler tarafından karşılandığını aktaran Bacanak, “Gıda noktasında sıkıntım yok. Tek sıkıntım hijyen ortamından uzağım. Su kısıtlı” şeklinde konuştu. Bacanak, şunları söyledi: “İnsan çalışıyor, didiniyor, çabalıyor, koşturuyor, biriktiriyor… 2 dakikada her şey yerle bir oluyor. Sadece 2 dakika sürdü deprem. Ancak bütün hayatlar söndü. 15 yaşındaki çocuğumun depremden sonra psikolojisi altüst oldu. ‘Baba ben duramıyorum, ben korkuyorum’ falan dedi ve bir yolunu bulup Mersin’e gönderdik. Orada yurtta kalıyorlar. Ama bu nereye kadar sürer, bu belirsizlik nasıl olacak? Yıkımın, felaketin boyutu çok büyük.”
 
Anne ve babasını kaybetmenin hüznünü yaşayamadığını ifade eden Bacanak, şöyle devam etti: “Üzüldüğümüz zaman kendimizden utanıyoruz. Direnmeye çalışıyoruz, yaşam devam ediyor. Ama bu zorlukları bir şekilde atlatacağız. Her şey zamanla iyi olacak. Sözün bittiği yerdeyiz. Deprem gerçeğini hiç kimse aklından çıkarmasın ve herkes duygusallığı, yardımlaşmayı ön plana alsın. Artık hiçbir şeyin lezzeti kalmadı, sadece yaşam oluşturmaya çalışıyoruz.”  
 
MA / Azad Altay – Müjdat Can
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.