en iyi rulet siteleri
Buldan: 14 Mayıs’ta özgürlüğü ilan edeceğiz
  • Rojev
  • Güncel
  • Buldan: 14 Mayıs’ta özgürlüğü ilan edeceğiz

Buldan: 14 Mayıs’ta özgürlüğü ilan edeceğiz

Yenikapı Meydanı’nda yüzbinlere seslenen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP-MHP iktidarının bu ülkenin kaderi olmadığını belirterek, “14 Mayıs, milat olacaktır. Barışı da adaleti de özgürlüğü de 14 Mayıs’ta ilan edeceğiz” dedi.

ABONE OL
Mart 19, 2023 12:30
Buldan: 14 Mayıs’ta özgürlüğü ilan edeceğiz
0

BEĞENDİM

ABONE OL
İSTANBUL – Yenikapı Meydanı’nda yüzbinlere seslenen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP-MHP iktidarının bu ülkenin kaderi olmadığını belirterek, “14 Mayıs, milat olacaktır. Barışı da adaleti de özgürlüğü de 14 Mayıs’ta ilan edeceğiz” dedi. 
 
Yüzbinlerin buluştuğu İstanbul Newrozu’nda, halklar öfkelerini meydana taşıdı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlüğün haykırıldığı Newroz’da sahne alan sanatçı Arhat, ezgilerini Mereş merkezli depremlerde yaşamını yitirenler için seslendirdi. Amedspor Barikat İstanbul taraftar grubu, pankartlarıyla sahneye çıkarak, Yenikapı Meydanı’nı dolduran halkları selamladı. Uzun süre alkışlanan Amedspor taraftar grubunun ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, yüz binlere seslendi. 
 
‘DİZ ÇÖKMEYENLERİN MEYDANI’
 
Halkların Newroz bayramını kutlayan Demir, “Newroz birlik, kardeşlik ve dünya halkları için kutlu olsun. Bugün burada toplananlar, yok sayılan kitleler, alanları doldurdu. Newroz ruhuyla Yenikapı’da bambaşka bir renk oluşturdu. Bu meydan, biat etmeyenlerin, diz çökmeyenlerin meydanı, hoş geldiniz. 2023 Newrozu’nun ülkemizde yaşanan deprem felaketinde karşılıyoruz. Yas ve acı içindeyiz, halklarımıza yaşatılan yıkımın acısını yürekten hissediyoruz. Bütün halklarımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Halkımızın ilk günden yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. 
 
‘İKTİDARI ALAŞAĞI EDECEĞİZ’
 
“Yastayız, aynı zamanda öfkeliyiz” diyen Demir, “Halkları depremde yalnız bırakan, insanları ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz, isyanımız dimdik ayakta. Öfkeliyiz, günlerce kurtarılmayı bekleyen, donarak ölen yurttaşlarımıza ulaşmayan iktidara, devlete öfkeliyiz. Bu iktidar günlerce deprem bölgesine gitmedi, enkaz bölgesinde olanları görmedi. Halka yardım, çadır gönderilmedi. İnsanların ölmesine seyirci kalmıştır. Bu iktidar ırkçılığı körükleyen, Alevi, Kürt, Arap halklarına ‘başınızın çaresine bakın’ demiştir. Ülkeyi yöneten faşist iktidar depremin altında kalmıştır. Onları iktidardan alaşağı etmeye halkımızın önünde söz veriyoruz. Bizler, meydanı dolduranlar, kadınlar, gençler, sosyalistler, devrimciler, Aleviler, Çerkezler, LGBTİ+ bireyler, Araplar, 14 Mayıs gecesi bu iktidarı yerle bir edeceğiz. Bitmedi, hesap soracağız. Kemal Kurkut’un, İsmail Korkmaz’ın, Deniz Poyraz’ın katledilmesinin hesabını soracağız. Bağımsız yargı önünde hesap verecekler, toplumun önünde hesap verecekler” ifadelerini kullandı. 
 
‘BİJİ SEROK APO’ SLOGANI DİNMEDİ 
 
Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarına dikkati çeken Demir, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın toplumsal barış için çaba gösterdiğine işaret etti. Demir, devamında şöyle konuştu: “Sayın Öcalan 24 yıldır İmralı tecrit işkence sisteminde tutuluyor. İmralı işkence rejimidir. Zindanlarda başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi rehineler ölüme terk edilmiştir. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi ve hasta tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması, halkların çözümsüzlüğe terk edilmesine karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu rejimde yaşanan siyasal, ekonomik, ekolojik sorunlar tamamen çözümsüzlüğe mahkum edilmiştir. Kürt sorunu içeride ve dışarıda savaş politikaları, siyasal ve toplumsal kutuplaştırmadır. Ülkenin tüm olanakları savaşa seferber edilmiş durumda. Bu savaşın ağır yükü, Türkiye halklarına, emekçilere ve ezilenlere ödetiliyor. Buna karşı faşizmi yıkacağız. Sömürülen, yok sayılan, dini, inancı, varoluşu için mücadele edenler, zindanlardan ses verenler, çocuklarının mezarını arayanlar, deprem bölgesinde feryadı yükselenler sizi alaşağı edecektir.”
 
Bu sırada meydanda “Bijî Serok Apo” sloganı yükseldi. 
 
KADINLAR HESAP SORACAK 
 
Karşılarında despotik bir iktidarın olduğunu söyleyen Demir, “Onları kayyım siyasetinden, Rosa Kadın Derneği’ne yaptıklarından, kadın derneklerini kapatmalarından, katledilen kadınlardan tanıyoruz. Emeğimize, kimliğimize göz dikenlerden İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız. Katledilen kadınlar olarak, dün Taksim’de, bugün Newroz meydanlarında, yarın 1 Mayıs meydanlarında olacağız. 14 Mayıs’ta tüm bunların hesabını biz kadınlar soracağız” diye belirtti. 
 
BULDAN: NEWROZ BÜYÜK DİRENİŞTİR 
 
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere sahneye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, halkların Newroz’unu kutlayarak sözlerine başladı. Buldan, “Newroz zalimlere karşı, kötülüklere karşı, baskılara karşı, şiddete karşı, hukuksuzluklara karşı Türkiye halklarının Kürtlerin, Türkler, Ermenilerin, Süryanilerin, Lazların, Boşnakların, Pomakların, bu ülkede baskı altında yaşayan, şiddet gören, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kimliklerin, inançların bir arada sesini yükselttiği gündür. Onun için bu meydanı dolduran tüm halklarımıza, kimliklerimize, renklerimize, inançlarımıza bir kez daha emeğinize sağlık diyoruz. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Newroz bu ülkeyi yönetenlere siyasi iradeye güçlü bir mesajın verildiği gündür. Aynı zamanda savaş ve tecrit politikalarına karşı Türkiye halkları olarak karşı çıktığımız bir gündür. Ama Newroz aynı zamanda büyük bir direniştir. Çözümün diyalogdan geçtiğinin her anlamda anlatıldığı bir gündür” dedi. 
 
AKP-MHP BU ÜLKENİN KADERİ DEĞİL
 
Newroz’u bayram havasında karşılamadıklarının altını çizen Buldan, şöyle dedi: “Ama iktidara karşı depremi yönetemediğinin, depremde ölenlerin, yaşamını yitirenlerin, enkazların altında kalanların, öfkesinin olduğu bir dönemden geçiriyoruz. Maalesef bu yılki Newroz biraz buruk, acılıdır, öfkelidir. Depremde yaşamını yitirenlere adanmıştır. Bir kez daha can veren, yaşamını yitiren, enkazın altında kalan bütün insanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Depremin üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçmesine rağmen acıların dinmediğini, yaraların sarılmadığını gördük, buna tanık olduk. Bir şey daha ortaya çıktı, insanlık, dayanışma, birlik ve beraberlik. Herkes bu dayanışma ile yaralarını sarmaya çalıştı, herkes acılarını dindirmeye çalıştı. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin depremdeki duyarsızlığını gördük. Bu ülkeyi yönetenlerin depremi bir kader olarak ifade ettiklerinde, depremde zarar görenlerin yaralarını sarmadığını gördük. İnsanları açlıkla, soğukla terbiye etmeye çalıştıklarını gördük. Şunu bilsinler deprem ve AKP-MHP iktidarı bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır.”
 
‘14 MAYIS’TA İLAN EDECEĞİZ’
 
“AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir” diyerek 14 Mayıs seçimlerine işaret eden Buldan, “Çok az bir zaman kaldı. İki aydan az bir süresi var. 14 Mayıs, bizler açısından önemli bir fırsattır. Aynı zamanda milat olacaktır. AKP-MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu, Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu, kadınların gençlerin ülkeyi değiştirme gücünü ortaya çıkaracağı bir tarihtir. Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin, demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Barışı da adaleti de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs tarihinde sandıklarda ilan edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
İktidara seslenen Buldan, şöyle devam etti: “Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, her gün tehdit ederek seçim süreci yürütemezsiniz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hareketlerinize de tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok artık. Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıklarda olacak, seçimleri de kazanacağız, kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz” dedi. 
 
HALKLAR SAVAŞ İSTEMİYOR 
 
Bu ülkenin nasıl yönetildiğini biliyoruz, ülkenin kaynaklarını nereye akıtıldığını biliyoruz. Bu ülkenin kaynakları depremde de selde de her türlü doğal afetlerde kendini koruyacak kaynağa sahip olmasına rağmen bu ülkeyi yönetenler kendi kaynaklarına, 5’li çeteye aktarıyor. Bu ülkenin savaşa ihtiyacı yok, toplumsal barışa ihtiyacı var. Kürtlerin kendi anadilinde eğitime ihtiyacı var. Akılcı bir iç ve dış politikayla bütün bunlar sağlanabilirken, onlar kaynaklarımızı savaşa aktarıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye halkları savaş istemiyor, tecrit istemiyor, Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor. Çünkü biliyoruz ki tecritle sadece İmralı’yı değil, tüm Türkiye’yi tecrit alanına sıkıştırmak istiyorlar. Ağzını her açanı cezaevine koyuyorlar, tweet atan gençleri yasaklıyorlar, cezalandırıyorlar. 14 Mayıs’tan sonra öyle bir ülkeye gözümüzü açacağız ki tweetlerinizi de atacaksınız, halaylarınızı da çekeceksiniz. 
 
KADINLARIN KATLEDİLMEDİĞİ BİR DÜZEN 
 
Sevgili kadınlar, bu ülkede en fazla baskıların şiddete ve katliamlara maruz kalanlar biz kadınlarız. Sizlere de söz veriyoruz. 14 Mayıs’tan sonra kadınları ilgilendiren bütün yasaları yaşama geçireceğiz. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınların katledilmediği, yasakların çıkarılacağı düzeni inşa edeceğiz. 
 
SANDIKLAR GENÇLERE EMANET
 
Sevgili gençler gelecek sizindir, hep birlikte inşa edeceğiz. Sizlere görev vermek istiyoruz. 14 Mayıs’ta bütün sandıkları gençlere emanet ediyorum. O sandıklarda tek bir hilenin yapılmasına asla müsaade etmeyeceksiniz. İşte biz öyle kazanacağız, gençlerle, kadınlarla kazanacağız. Geleceği Türkiye halklarıyla kazanacağız. Cezaevlerindeki arkadaşlarıma özel selamlar gönderiyorum. Edirne Cezaevi’nde Selahattin Demirtaş’a, Selçuk Mızraklı’ya selamlarımı gönderiyorum. Sevgili Figen Yüksekdağ’a, Gültan Kışanak’a sevgilerimi gönderiyorum. Sevgili Sebahat Tuncel’e sevgilerimi gönderiyorum. Cezaevinde de olsalar onlar buradalar, bu meydandalar. Ama bir dahaki Newroz’da cezaevlerindeki bütün arkadaşlarımla birlikte el ele Newroz kutlayacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Hep birlikte bu iki ay içerisinde uzun çalışacağız. Gece gündüz demeden her eli tutacağız, her kapıyı çalacağız, herkesin yüreğine dokunacağız. Hepimizin yolu açık olsun, gelecek bizimdir, yarınlar bizimdir. 14 Mayıs sonrası hepimizin. ”
 
 
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.