en iyi rulet siteleri
Alevi Dedesi: Güvenlikçi politikalar yerine imar planları yapılsın
  • Rojev
  • Güncel
  • Alevi Dedesi: Güvenlikçi politikalar yerine imar planları yapılsın

Alevi Dedesi: Güvenlikçi politikalar yerine imar planları yapılsın

Depremde devleti sadece asker ve polis otobüsleriyle gördüğünü belirten Alevi Dedesi Celal Demirci, “Güvenlikçi politikalar yerine bu ülkenin imarına çok büyük katkı sunulmalıdır” dedi.

ABONE OL
Şubat 21, 2023 13:00
Alevi Dedesi: Güvenlikçi politikalar yerine imar planları yapılsın
0

BEĞENDİM

ABONE OL
SEMSÛR – Depremde devleti sadece asker ve polis otobüsleriyle gördüğünü belirten Alevi Dedesi Celal Demirci, “Güvenlikçi politikalar yerine bu ülkenin imarına çok büyük katkı sunulmalıdır” dedi.
 
Depremin büyük hasar verdiği Semsûr’da bir yandan cenazeler defnedilirken, diğer yandan gelecek için çözümler aranıyor. Depremle beraber bin 485 binanın tamamen yıkıldığı kentte, 5 bine yakın bina da ağır hasar aldı. 11 bin kişi hayatını kaybederken yüzbinlerce insan sokakta kaldı. Depreme ilk andan itibaren geç müdahale eden devlet, depremden sonra hayatta kalanlar için de çözüm üretmede yetersiz kaldı. Depremzedeleri Aydın, Elazığ gibi kentlere taşıyan devletin bu uygulamasının, “insansızlaştırma” politikasının parçası olduğu ifade ediliyor. 
 
Depremin meydana geldiği ilk günden itibaren kentte Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimarlar Odalar Birliği (TMMOB), bölge baroları ve yöre dernekler ile birlikte Kriz Koordinasyon Merkezi kurarak, halka yardım etmeye başladı.
 
‘DEVLET EKMEK VERMEYE BİLE GELMEDİ’
 
Semsûr’da kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi’ne dahil olan, burada çalışmalara da katılan Demokratik Alevi Dernekleri Semsûr Şubesi Eşbaşkanı olan Üryan Hızır Ocağı Dedesi Celal Demirci, kentte yaşananları anlattı. Semsûrluların ilk defa böyle bir deprem yaşadığını fakat devletin benzer depremleri çok yaşadığını vurgulayan Dede Demirci, buna rağmen Çelikhan-Türkoğlu hattında bir depremin yaşanacağına dair tüm uyarılara devletin kulak tıkadığını söyledi. Depremin yaşandığı ilk andan itibaren devleti hiç görmediklerini ifade eden Demirci, “Devlet yetkililerinin yaptığı açıklamalarının da sahadaki gerçekliklerle bağdaşmadığını da gördük. Yalan yanlış bilgilerle açıklamalar yaptıklarını gördük. Buraya hiç gelmediler sadece açıklamalar yaptılar. Reklam yaptılar. Kendilerini siyasal ve ideolojik olarak finansal etme gayreti içine girdiler. Fakat sahaya inerek enkaz kaldırma çalışmalarına hiç gelmediler. O yağmura, fırtınaya rağmen en ufak ekmek parçası vermeye dahi günlerce gelmediler” dedi.
 
DEVLET ASKER VE POLİSİ TAŞIYAN ARAÇLA GÖRDÜ 
 
Devleti ilk olarak 3’üncü günün sonunda akşamüzeri kente gelen asker ve polis taşıyan araçlarla gördüğünü dile getiren Demirci, “Tatar katar askeri araçların ve otobüslerin asker ve polis taşıdığını gördüm. Bir bakan, ‘devletimiz polisiyle, askeriyle görev başındadır’ diye bir açıklama yaptı. Gerçekten polis ve asker dışında hiç kimse gelmedi. Onlarda bizim yanımıza enkaz başlarına hiç gelmediler. Bugün 16’ncı gün, hala yardım için yanımıza gelmediler. Kendi çadırlarını kuruyorlar. Kendileri konumlanıyor. Bizi takip etmek için, ‘acaba bunlar bir şey mi yapıyor’ diye korkuyla etrafımızda dolaşan ve adete bizi tehdit eden polis, asker yapılanması gördük. Zaman zaman bazı müdahaleler edip, ‘Siz yapmayın biz yapacağız’ diyerek uyarılarda bulunuyorlar. Israrla bu halkı açlıkla, sefaletle, soğukla baş başa bırakmaya çalışıyorlar. Bizleri topluca yok saydılar. Adıyaman’ı haritadan silme girişimidir” diye konuştu.
 
‘BAKAN YALAN SÖYLÜYOR’
 
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun, “Adıyaman’da herkesi yerleştirdik” açıklamasının asılsız olduğunu kaydeden Demirci, “Bakan bunu söylüyorsa, yalan söylüyor. Adıyaman’da kimse yerleştirilmedi. Adıyaman boşaltıldı ve kente kimse kalmadı. Burada kalanlarında barınacağı en ufak bir yer yok. Bu bakan göz göre göre yalan söylüyor. Depremi en ağır yaşayan kentlerden bir Adıyaman’dı. Bunu hiç basına bile vermediler. Gizlediler. Bu açıklamalar hangi bilgiler üzerine yapılıyorsa, o bilgiler yalan söylüyor. Ben Yeni Mahalle’de yaşıyorum. Benim yaşadığım yerde bir toplanma merkezi vardı. 3 gün boyunca hiçbir zabıta memuru bile oraya gelmedi. İnsanlar hala ya dışarda ya da kent dışına taşındı” ifadelerini kullandı.
 
‘İKTİDARIN YOK ETMEK İSTEDİĞİ İNSANLAR GELDİ’
 
“Mevcut iktidarın yok etmeye çalıştığı sivil toplum kuruluşları, sendikalar, dernekler, HDP’nin ağırlıklı içinde olduğu siyasi partiler, bu ilde ikinci günün akşamından itibaren herkese yetecek kadar yemek yaptılar” diyen Demirci, çok ciddi bir çalışma yürütüldüğünü ve çok büyük bir işin başarıldığını söyledi. Büyük bir dayanışma ağının kurulduğunu vurgulayan Demirci, “Burada bu halkı yalnız bırakmamak adına bir çalışma yürüttük. Gelen yardımların nereden geldiğini sadece araçların plakalarından anlayabiliyorduk. Onun dışında hiçbir flama, amblem, siyasi semboller kullanılmadı. Tamamen insani bir çalışmaydı. İnsanımızın gerçekten soğuktan donmaması ve açlıktan ölmemesi için gayret içindeydik. Herkesin ortaklaştığı ve herkesin elinden geleni en uç noktaya kadar zorlayarak yaptığı bir çalışmaydı” şeklinde konuştu.
 
 
GERİ DÖNÜŞ SAĞLANMALI
 
Semsûr’da yaşanan felaketin boyutunun çok büyük olduğunu dile getiren Demirci, “Adıyaman’da gerçekten büyük bir yıkım yaşandı. Neredeyse bütün binalar yıkıldı. Az sayıda kalan binalara da insanlar girmeye cesaret edemiyor. Bundan sonra daha çok konteynır evleri kendi yerleşkelerine yerleştirerek ve bunlara ekonomik olarak da ciddi bir katkı sunarak, bu insanların burada kalmaları sağlanması lazım. Aynı zamanda hayata dönüşü sağlayacak ekonomik programların sağlanması gerekiyor” diyerek, çözüm önerisinde bulundu.
 
‘GÜVENLİKÇİ POLİTİKALAR YERİNE İMAR PLANI’
 
Yıllarda Türkiye’de depremler için vergilerin alındığını ve toplanan paraların da yok edildiğini dile getiren Demirci, şunları söyledi: “Bu ülkede savaş bir tercih olmaktan çıkarılmalıydı. Savaşla kurtarılan insan sayısı, depremde kurtarılan insan sayısının yanında hiçbir şeydir. Bu savaş ve çatışmalar bir tercih olmaktan çıkarılmalıdır. Güvenlikçi politikalar yerine bu ülkenin imarına çok büyük katkı sunulmalıdır. Bütün harcamalar bu temelde ele alınmalıdır. Eğitim eksenli olmalıdır. Gerçekten bu ülkeyi yeniden inşa etmek için ciddi bir imar planlamasıyla depreme dayanıklı yapılar yapılmalıdır. Yüzbinlerce insanın kaybedilmemesi için bir çaba sarf edilmelidir. Devletin varlık sebebi de budur. Bunu yapmıyorsa, bizim gözümüzde bu devletin bir işlevi kalmıyordur. Biz öleceksek devletin bir anlamı kalmıyor.”
 
MA / Ömer Akın 
 
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.