en iyi rulet siteleri
AKP’nin kültür-sanat ‘iki yüzlülüğü’

AKP’nin kültür-sanat ‘iki yüzlülüğü’

Cizre, Sur ve Doğubayazıt gibi özel savaş politikaların devrede olduğu kentlerde "moral" organizasyonları düzenleyen AKP, son 2 yılda birçoğu Kürtçe en az 24 etkinliğe yasak getirdi.

ABONE OL
Ekim 28, 2022 07:36
AKP’nin kültür-sanat ‘iki yüzlülüğü’
0

BEĞENDİM

ABONE OL
ŞIRNAK – Cizre, Sur ve Doğubayazıt gibi özel savaş politikaların devrede olduğu kentlerde “moral” organizasyonları düzenleyen AKP, son 2 yılda birçoğu Kürtçe en az 24 etkinliğe yasak getirdi. 
 
Kürt ve muhalif kimlikleriyle tanınan sanatçılar ile Kürt kültürü üzerinde faaliyet gösteren dernek ve sivil toplum örgütlerinin organizasyonlarına dönük yasak kararlarına her gün yenisi ekleniyor. AKP’li belediyeler ile valilikler, son iki yıl içerisinde birçoğu Kürtçe en az 24 etkinliği yasakladı. Ayrıca bazı şarkıları yasakladı. Aynur Doğan, Metin-Kemal Kahraman, Apolas Lermi, Mem Ararat, İlkay Akkaya, Kadir Çat ve Melek Mosso gibi sanatçılar yasaklardan nasibini alan sanatçıların başında geldi. Yasaklara, birçok kez “genel güvenlik, kamu düzeni, emniyet ve asayiş yönünden uygun görülmemiştir” gerekçeleri gösterildi. Ya da etkinliklerin yapılacak salonların “tadilatta” olduğu iddia edildi. 
 
AKP, bir yandan Kürt ve muhalif kimlikli sanatçıların etkinliklerini yasaklarken, diğer yandan farklı isimler üzerinden “festival” adı altında “moral” organizasyonları düzenliyor. Her konuda iktidarın baskıcı politikalarına alkış tutan Selçuk Balcı, Demet Akalın, Resul Dindar, Kıraç, İlyas Yalçıntaş, Grup Tillo ve Uğur Işılak gibi isimler de organizasyonlarda sahne alıyor. 
 
Ayrıca 2015-2016 yılları arasında sokağa çıkma yasakları sürecinde birçok mahallesi yerle bir edilen Diyarbakır’ın Sur ve Şırnak’ın Cizre gibi ilçelerde “moral” etkinlikleri düzenleniyor. “Kültürel soykırım” şeklinde nitelendirilen organizasyonlar, hükümet yanlısı Dosso Dossi gibi şirketler üzerinden yapılıyor. 
 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un bir süre önce sanal medya hesabından, “Siyasi hegemonyanız bitti, kültürel hegemonyanız da bitecek” paylaşımı söz konusu yasak ve “moral” organizasyonlarının önümüzdeki süreçte daha da artacağına işaret ediyor.  
 
YASAKLANAN ETKİNLİKLER 
 
AKP-MHP iktidarının son 2 yılında yasaklanan kültürel etkinliklerin bazıları şöyle:
 
“*12 Mart’ta Şırnak’ın Cizre ilçesinde, Şermola Performans’ın Kürtçe ‘Mem û Zîn’ gösterimi kaymakam ve kayyım tarafından yasakladı.
 
* 16 Mayıs tarihinde, Muş’ta gerçekleşecek olan Metin-Kemal Kahraman konseri yasaklandı.
 
* Kürt sanatçı Mem Ararat’ın Mersin’de vereceği konser Mersin Valiliği tarafından yasaklandı.
 
* Dersim’de, 21-24 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek olan ‘Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ iptal edildi.
 
* İlkay Akkaya’nın 25 Eylül’de Urfa’da vereceği konser, valilik tarafından ‘uygun görülmediği’ gerekçesiyle yasaklandı.
 
* Aydın’ın Efeler ilçesinde yapılan halk buluşması için sahne alan sanatçı Kadir Çat, Kürtçe şarkı söylediği için gözaltına alındı.
 
* Sanatçı Xecê’nin Şırnak Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde 4 Ekim’de düzenleyeceği konser hiç bir gerekçe gösterilmeden rektörlük tarafından iptal edildi. 
 
* Sanatçı İlkay Akkaya’nın 24 Eylül’de Mardin’de vereceği konser Mardin Valiliği tarafından ‘uygun görülmediği’ gerekçesiyle yasaklandı. 
 
* 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Mersin’de Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenleyecek Pınar Aydınlar ve Dodan Özer konserleri valilikçe yasaklandı.
 
* Kürt sanatçı Onur Evin’in Mart ayında KOM Müzik’ten çıkan ‘Em Nadin’ albümünün tanıtımı için 16 Mayıs’ta İBB Kültür Daire Başkanlığına bağlı Kültürel Etkinlikler Şube Müdürlüğü’ne yaptığı konser başvurusu ‘Salonlarımız 2022-2023 sezonuna kadar tadilatadır’ denilerek reddedildi. 
 
* Kürt Soprano Pervin Çakar, konser vermek için Mardin Artuklu Üniversitesi salonunda başvuru yaptığını belirterek repertuarında Kürtçe olduğu için salon verilmediğini duyurdu. 
 
* Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Binevş Kültür ve Sanat Derneği’ne 27 Haziran’da polis baskını düzenlendi.
 
* Aynur Doğan’ın Kocaeli ve Bursa’da gerçekleştireceği konserleri iptal edildi.
 
* Eskişehir’de 12-15 Mayıs tarihlerinde yapılacak ‘Anadolu Fest’ yasaklandı.
 
* Niyazi Koyuncu’nun 25 Mayıs’ta gerçekleştireceği konser, Pendik Belediyesi tarafından iptal edildi.
 
* Apolas Lermi’nin 29 Mayıs’ta düzenleyeceği Denizli konseri ve 11 Haziran’da yapacağı Bostancı konseri yasaklandı.
 
* ‘Başkent Kültür Yolu Festivali’nde 11 Haziran’da sahne alacak olan Ara Malikian’ın konseri yasaklandı.
 
* Zonguldak’ta 28-31 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan ‘Kozlu Müzik Festivali’ iptal edildi.
 
* Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen ‘Kazdağı Ekoloji Festivali’ iptal edildi.
 
* ‘Başkent Kültür Yolu Festivali’nde sahne alacak Güney Koreli müzisyen Mirae’nın konseri ‘eşcinselliği yaymayı misyon edinmiş’ bir grup olduğu gerekçesiyle iptal edildi.
 
* ODTÜ Uluslararası Bahar Şenliği iptal edildi.
 
* 17-21 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek olan ve 2005 yılından beri düzenlenen ‘Zeytinli Rock Festivali iptal edildi.
 
* Gökçeada’da 15 Ağustos’ta gerçekleşmesi planlanan Meryem Ana Panayırı iptal edildi.
 
* Isparta Uluslararası Gül Festivali’nde 3 Haziran’da gerçekleştirilecek olan Melek Mosso konseri iptal edildi.”
 
SANATÇI ÇAT: KENDİ SANATÇISINI YARATMA ÇABASI
 
Kürtçe şarkı söylediği için gözaltına alınan, ardından serbest bırakılan Kürt sanatçı Kadir Çat, AKP’nin “kültürel soykırım” politikalarını değerlendirdi. Kültür sanat etkinliklerinin yasaklanmasına tepki gösteren Çat, yasaklamaların özellikle Kürt kültürüne yönelik olduğunu belirtti. Çat, “Kürt kazanımlarının tamamen ortadan kaldırılması, devrimci Kürde topyekun saldırılması amaç edinmiş. Hem siyasi hem de kültürel alanların içini boşaltarak kendi sanatçısını yaratmak istiyor. Bununla beraber içi boşaltılmış alternatif Kürt sanatı yaratmak gibi bir amaçları da var” dedi. 
 
“Sanatçı toplumun vicdanıdır” diyen Çat, sanatın ve sanatçının önemine değindi. Kürt etkinliklerinin yasaklanarak, alternatif olarak sunulmaya çalışılan etkinliklere dikkat çeken Çat, “Cizre’de yaşanan acılar unutulmadan orada festival yapmak kabul edilemez. Elbette ki festivaller yapılmalı elbette ki konserler yapılmalı, sanatsal edebi kültürel çalışmalar yapılmalı ama önce o coğrafya ile yüzleşmek gerekmektedir. Sur ve Cizre gibi yerlerde bir daha böyle acılar yaşanmaması için çaba göstermeleri gerekirken, tam tersine orada eğlence yapmak, festival yapmak, Kürdün değerlerini ve hassasiyetini görmezden gelmek kabul edilemez” diye belirtti. 
 
MA / Ömer Akın
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.