en iyi rulet siteleri
YPJ Sözcüsü: Hol Kampı Türkiye-DAİŞ ilişkisinin en somut belgesi
  • Rojev
  • Güncel
  • YPJ Sözcüsü: Hol Kampı Türkiye-DAİŞ ilişkisinin en somut belgesi

YPJ Sözcüsü: Hol Kampı Türkiye-DAİŞ ilişkisinin en somut belgesi

Hol Kampı'nın Türkiye-DAİŞ ilişkilerinin en somut belgesi olduğunu belirten YPJ Sözcüsü Ruksen Mihemed, “DAİŞ’i bitirmek istiyorsak, destek veren Türkiye’den hesap sormamız gerek" dedi.

ABONE OL
Eylül 14, 2022 07:00
YPJ Sözcüsü: Hol Kampı Türkiye-DAİŞ ilişkisinin en somut belgesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL
URFA – Hol Kampı’nın Türkiye-DAİŞ ilişkilerinin en somut belgesi olduğunu belirten YPJ Sözcüsü Ruksen Mihemed, “DAİŞ’i bitirmek istiyorsak, destek veren Türkiye’den hesap sormamız gerek” dedi. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de İç Güvenlik Güçleri öncülüğünde, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), YPG/YPJ’nin desteğiyle İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşaması 25 Ağustos’ta Hol Kampı’nda başlatıldı. 21’inci gününde süren operasyon sonucunda DAİŞ’e ait çok sayıda tünel, eğitim yeri, cezaevleri, işkence ve cinayet aletleri ile mühimmatın yanı sıra gizli hücreler ele geçirildi. Operasyonda 7 Eylül tarihinde silahlı DAİŞ hücresiyle çıkan çatışmada 2 QSD üyesi yaşamını yitirdi. 
 
Operasyonda kapsamında, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) öncülüğünde elleri kelepçeli ve vücudunda işkence izleri olan kadınların yanı sıra iki Êzidî kadın özgürlüğüne kavuşturuldu. YPJ Sözcüsü Ruksen Mihemed, Hol Kampı’nda devam eden operasyon, DAİŞ’in kamp içinde örgütlenmesi ve operasyondan sonra Hol Kampı’na dair ne adımlar atılacağı ile ilgili Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 
 
Hol Kampı’nda sürdürülen operasyonun 2’nci aşama olduğunu belirten Ruksen Mihemed, operasyonun birinci aşamasının geçen yıl Türkiye’nin SİHA saldırısında 22 Temmuz’da yaşamını yitiren, DAİŞ’e karşı verilen mücadelede etkin rol alan Jiyan Tolhildan öncülüğünde başlatıldığını hatırlattı. İkinci aşamanın başlamasının bir zorunluluk olduğunun altını çizen Ruksen Mihemed, “Hol kampı sadece Kuzey ve Doğur Suriye için değil bütün dünya için en tehlikeli kamplardan biri. Kampta 56 ülkeden DAİŞ aileleri var. Bu kampta cinayetler, intiharlar oluyor. Kampta DAİŞ çocuklara eğitim veriyor. Yeni bir DAİŞ nesli yetişiyor. DAİŞ’in yeniden örgütlenirken buna karşı bir önlem alınmaz ise yarın birçok olumsuzluk ile karşı karşıya kalırız. Sadece bu tehlike bizim için değil bütün insanlık için bir tehlike. Bun önlemek için ikinci aşamayı başlatmayı bir zorunluluk olarak gördük” diye konuştu. 
 
HOL KAMPI TARİHİ GÖREV 
 
Operasyonun amacının DAİŞ’i bitirmek olduğunu belirten Ruksen Mihemed, DAİŞ’in 20 Ocak 2022’de Hesekê’deki Sinaa Cezaevi saldırısını hatırlatarak “Bir daha benzer şeylerin yaşanmaması için İç Güvenlik Güçleri, QSD, YPG/YPJ olarak bu hamleyi başlattı. Bu bizim tarihi görevimiz. DAİŞ olduğu sürece ona karşı mücadele edeceğiz. Geçmişte DAİŞ’e karşı büyük bir mücadele verdik ve onu sahada fiziki olarak yendik. Biz bunu gerçekleştirirken uluslararası güçler de destek verdi. Ancak şu an kampın sorumluluğu sadece bizde, bütün güçler yaşananları sadece izlemek ile yetiniyor. Kampta bulunan DAİŞ ailelerinin geldikleri ülkelere geri dönmeleri, ya da yargılanmaları yönünde kimse bir adım atmadı. Operasyonu başlatmamızın nedenlerinden biri de bu” ifadelerini kullandı.
 
KAMP İNSANLIK İÇİN TEHDİT 
 
DAİŞ’in Hol Kampında yeniden örgütlendiğini dile getiren Ruksen Mihemed, “DAİŞ yenilgisinin intikamını almak istiyor. Bunun için bölgede bir istikrarsızlık durumu oluşturma peşinde. Bunu yaparken Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarından güç alıyor. Türkiye DAİŞ’in yeniden örgütlenmesine zemin hazırlıyor. Hol Kampı’nda örgütlenen DAİŞ’lilere dönük Türkiye’nin büyük bir desteği var. Her açıdan Türkiye bu çetelere destek veriyor” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde Rojava Devrimi yapıldığını belirten Ruksen Mihemed, “Devrim başladığından bu yana birçok kazanımla büyüyerek devam ediyor. Devrimizin bütün halklar için önemli bir devrim. Bizim görevimiz insanlığı savunmak. Operasyona İnsani ve Güvenlik Hamlesi adını bunun için verdik. Hem bir güvenlik hem de bir insani durum söz konusu. Kamp bütün insanlık için bir tehdit ve güvenliğinin alınması gerek” diye konuştu. 
 
TEHLİKE BÜYÜYOR
 
Operasyon neticesinden şu ana kadar birçok tünel ve eğitim yeri tespit edildiğini söyleyen Ruksen Mihemed, “DAİŞ üyeleri tünellerde hem silahlarını saklıyor hem de öldürdükleri kişileri saklıyor. Kampta DAİŞ’in mahkeme olarak kullandığı yerler tespit edildi. DAİŞ terörünün devam etmesi için kamp içinde çocuklara eğitim veriliyor, bu mekanlar tespit edildi. DAİŞ terörünün devam etmemesi için bu görevi üstlendik. Ancak bu sadece bizim değil DAİŞ’e karşıyım diyen bütün uluslararası güçlerin görevi. Biz üstümüze düşen görevi insanlığı savunmak için yerine getiriyoruz. Ancak bu yeterli değil, desteklenmesi lazım. DAİŞ ailelerinin geldikleri ülkelere dönmeleri gerekir. Bu aileler teslim alınana kadar onların örgütlenmemesi için bir çözüm bulunması gerekir. Tehlike her geçen gün büyüyor bunun önünün alınması lazım” şeklinde konuştu.
 
DAİŞ’E DESTEK BİTİRİLMELİ
 
Hol Kampı’nın güvenliğinin kısıtlı imkanlara rağmen büyük bir fedakarlık ile sağlandığını belirten Ruksen Mihemed, kampın “ne zaman patlayacağı belli olmayan bir bomba” olduğunu kaydetti. Operasyon çerçevesinde ele geçirilen örgütsel dokümanlar ile bir kez daha Türkiye ve DAİŞ ilişkisinin belgelendiğini belirten Ruksen Mihemed, “Biz bunu birçok defa belgeledik. Türkiye ve DAİŞ ilişkisi gözler önünde. Kampta ele geçirilen silahlar, elbiseler, paralar bunun en somut örneği. DAİŞ’in yeniden yapılanması için Türkiye elinden geleni yapıyor. DAİŞ’i bitirmek istiyorsak destek veren Türkiye’den hesap sormamız gerek. DAİŞ’e desteği bitirmeden DAİŞ’i bitirmek çok mümkün değil” diye konuştu.
 
ÊZIDÎ KADINLARININ İNTİKAMI 
 
Êzidî kadınların özgürleştirilmesinin YPJ’li kadınlara moral verdiğini söyleyen Ruksen Mihemed, şunları söyledi: “Operasyonda elde ettiğimiz en büyük başarı kadınları özgürleştirmek oldu. YPJ olarak 2014 yılında Şengal’e dönük yapılan saldırıdan sonra bir söz Êzidî kadınlarına. Onları savunacağımızın sözünü verdik. Bu sözü verdiğimizden bu yana binlerce kadını özgürleştirdik. Bu sözümüz devam ediyor. Êzidî kadınlarının intikamını alacağız. Onlara yaşatılan katliam ve travmaların hesabını soracağız. Bir Êzidî kadın tutsak kaldığı sürece mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz. DAİŞ ve Türkiye köklü bir tarihi olan Êzidî halkını bitirmek istedi ancak biz buna müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Nasıl binlerce kadını özgürleştirdiysek bundan sonra onları da korumaya devam edeceğiz. Özgürleştirdiğimiz Êzidî kadınlar yeni özgür yaşam sürecek. YPJ olarak kadınları özgürleştirmek bizim için bir görev.” 
 
TÜRKİYE’NİN AÇIK DESTEĞİ 
 
DAİŞ’li ailelerin “Hilafet hayali”nin devam ettiğini söyleyen Ruksen Mihemed, devamında şunları söyledi: “Birçok arkadaşımız insanlığı savunmak için DAİŞ’e karşı verilen mücadelede şehit düştü. DAİŞ’e karşı mücadele eden kadınlar DAİŞ’i yendikten sonra Türkiye tarafından şehit edildiler. Bu uğurda yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımız bir söz verdiler ve bu uğurda şehit oldular. Bizde onlara söz veriyoruz onların intikamını alacağız. Onların yürüdüğü yoldan yürümeye devam edeceğiz. Kanımızın son damlasına kadar DAİŞ’i bitirmek için mücadele edeceğiz. Coğrafi olarak bir hakimiyetleri olmaya bilir ancak bu bittiği anlamına da gelmez. Uyuyan hücreleri var, yeni bir örgütleme arayışları var. Türkiye DAİŞ’i açıktan destekliyor. Türkiye’den hesap sorulmaz ise DAİŞ eskiden daha tehlikeli bir örgüt olur. Bütün uluslararası güçler Türkiye’nin cezalandırılması için yargılanmasının önünü açmalı.” 
 
MA / Emrullah Acar

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.