en iyi rulet siteleri
Serbest bırakılan avukatlar: İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız
  • Rojev
  • Güncel
  • Serbest bırakılan avukatlar: İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız

Serbest bırakılan avukatlar: İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız

Amed merkezli operasyonun siyasi olduğunu, iktidarın korku atmosferi yaratmak istediğini ifade eden ÖHD önceki dönem Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, “İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız” dedi.

ABONE OL
Mayıs 1, 2023 07:00
Serbest bırakılan avukatlar: İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız
0

BEĞENDİM

ABONE OL
AMED – Amed merkezli operasyonun siyasi olduğunu, iktidarın korku atmosferi yaratmak istediğini ifade eden ÖHD önceki dönem Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, “İktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız” dedi. 
 
Seçimlere sayılı günler kala Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Amed merkezli 21 kentte 25 Nisan’da yapılan operasyonlarda, gazeteci, siyasetçi, avukat ve sanatçıların aralarında olduğu 145 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 51’i tutuklandı, 94’ü serbest bırakıldı. Ayrıca 71 kişi hakkında arama kararı olduğu öğrenildi. 
 
Soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) önceki dönem Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker ve ÖHD Cezaevi Komisyonu üyesi Fırat Taşkın, “siyasi” olarak değerlendirdikleri operasyonun hukuksuzluklarını anlattı. 
 
SİYASİ OPERASYON
 
Ümit Akbıyık adlı açık tanığın beyanlarıyla yürütülen soruşturmanın siyasi olduğuna işaret eden Şeker, operasyonun hukuk kapsamında değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi. Soruşturmanın içeriğine dikkat çeken Şeker, “ÖHD içerisinde neden faaliyet yürütüyorsunuz?  ÖHD’ye üye olun diye kim size talimat veriyor? ÖHD’yi kurma talimatını kim size verdi?” sorularının sorulduğunu aktardı. Sivil toplum ve örgütlenme hakkının suç kapsamında alındığını ifade eden Şeker, “Hem kamuoyu, hem de meslektaşlarımızın sahiplenmesi, yaptıklarımızın neye hizmet ettiğini ve nasıl kriminalize edilemeyeceğini gösterdi” şeklinde konuştu.
 
HUKUKA AYKIRI ARAMA
 
ÖHD’de hukuka aykırı bir şekilde arama yapıldığını belirten Şeker, “Kuruma dair bir arama kararı olmadan, savcılık kurumda arama yaptırdı. İşkence başvurucularımızın raporlarına el koydular, cezaevlerinden bizlere gelen mektuplara ve başvurulara el koydular. Bunları birer delil olarak göstermek istediler. Amaçları toplumsal bir korku atmosferi yaratmak, toplumu sindirmek ve insan hakları aktivistlerini korkutmak. Biz bu korkuyu kendi içimizde hiçbir şekilde barındırmayacağız. Bu hukukun zerresinin kalmadığı Türkiye’de, adaleti bu noktaya getiren iktidarın gitmesi için sandık güvenliğini sağlayacağız” dedi. 
 
ÖZGÜR BASIN HEDEF ALINDI 
 
Havuz medyanın Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları yansıtmadığını ifade eden Şeker, “Havuz medya iktidarın propaganda aleti haline dönüşmüş. Bunun aksini yapan Özgür Basın elbette ki hedef oldu. Gazetecilik faaliyeti yürüttükleri için, iktidarın yaptığı hukuka aykırılıkları, usulsüzlükleri, yolsuzlukları kamuoyu nezdinde gündemleştirdikleri için, haber yapma cesareti gösterdikleri için bugün Özgür Basın hedef haline getirildi. Medya mensubu ya da hiçbir medya patronu çalışanlarının bunları yapmasına izin vermiyor. Hepsi o çarkın bir parçası haline gelmiş ama Özgür Basın, Kürt basını hiçbir şekilde o çarkın içerisinde yer almadığını ve bütün gerçekleri çıplaklığıyla dışa vuracağını her seferinde gösterdi.”
 
ÖZGÜR BASIN DEVAM EDİYOR
 
Baskılara rağmen Özgür Basın’ın hakikati duyurmaya devam ettiğini söyleyen Şeker, “Özgür Basın bu kadar baskıya rağmen bugün hala aynı faaliyetlerini yürütmeye devam ediyor. Herkesin yapması gereken iş aslında bu. Herkes bu denli, toplumun her neferi, her ferdi, sivil toplum ya da kurumlar, kuruluşlar, siyasi partiler bu şekilde, dik bir şekilde, net bir şekilde karşı tutum sergileyebilseler, aslında gidişleri daha kolay, sistemin değişmesi daha rahat olacaktır ve bu olacak” diye konuştu. 
 
‘TECRİT EN BÜYÜK HUKUKSUZLUK’ 
 
Avukatı Fırat Taşkın, operasyonla mesleki faaliyetlerinin illegalize edilmek istendiğini belirterek, ÖHD’nin cezaevlerinde artan hak ihlalleri, işkence uygulamalarına ve kadın cinayetlerinin yanı sıra yaşanan hukuksuzluklara ve cezasızlık politikalarına karşı çalışma yürüttüğünü söyledi. Amed merkezli operasyonda olduğu gibi ülkede yaşanan hukuksuzluklara karşı çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Taşkın, “Tecrit de bu hukuksuzluğun başında yer alıyor. Savcılık, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride ilişkin yapmış olduğumuz açıklamaları da bizlere sordu. Bizler bu tecridin Türkiye’deki en büyük hukuksuzluk olduğunu söyledi” diye belirtti. 
 
‘HUKUKSUZLUĞUN GÖSTERGESİ’
 
Cezaevleriyle ilgili yürüttükleri çalışmaların suçlamaya konu edildiğini aktaran Taşkın, “Cezaevinde yaşanan bunca hukuksuzlukları, insan onuruna yakışmayan uygulamaları dile getirmekten, raporları almaktan çekinmedik. Aldığımız her başvuru için savcılıkta suç duyurusunda bulunduk. Aynı zamanda raporlarımızı kamuoyuyla da paylaştık. Bizim bu hak ihlallerine karşı yaptığımız suç duyuruları, bugüne kadar hep takipsizlikle, cezasızlıkla sonuçlandı. Gözaltıların gerçekleştiği gün derneğimize de yapılan aramada bizim savcılığa vermiş yaptığımız suç duyuruları ve raporlarımıza bir ‘örgütsel’ materyal gibi el konuldu” dedi. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.