İSTANBUL – 30 yıllık tutukluluğunun ardından tahliye edildiği sırada tekrar gözaltına alınıp tutuklanan Şadiye Manap’ın avukatı Elif Taşdöğen, tutuklamaya ilişkin, “niyet sorgulattı” ifadesinde bulunarak, aynı zamanda “umut hakkı”nın da ihlal edildiğini söyledi.
Riha’da 1992’de gözaltına alınan ve Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Şadiye Manap’a, müebbet hapis cezası verildi. Tutuklandığında henüz 24 yaşında olan Manap, sırasıyla Urfa, Midyat ve son olarak da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde kaldı. 30 yılın ardından 1 Kasım’da tahliye olan Manap, henüz cezaevinden çıkmadan, hakkında yürütülen 2020 tarihli başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı. 4 gün boyunca Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde bekletilen Manap, dün Kocaeli Adliyesi’ne getirildi. Savcılık Manap’ın ifadesini almadan tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Hakimlik, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklama kararı verdi. Manap, Kandıra Cezaevi’ne gönderildi.
‘ADALETE GÜVEN SARSILDI’
Yaşanan sürece dair konuşan Manap’ın avukatı Elif Taşdöğen, Manap’ın tahliye olacağı gün ailesi ve dostlarının cezaevi önünde beklediğini, fakat henüz cezaevinden tahliye edilmeden gözaltına alınarak Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğünden kimsenin haberinin olmadığını aktardı.
Müvekkilinin, 2020 tarihli bir soruşturma kapsamında tam tahliye olacağı sırada “yazı örneği” alınacağı gerekçesiyle tekrardan gözaltına alınmasına ilişkin Taşdöğen, “İddia makamının böyle bir karar vermesi hem hukukçuların hem de vatandaşların adalete olan güvenini sarstı” dedi.
2020 tarihinde açılan soruşturma kapsamında Manap’ın daha önce ifadesinin alındığını hatırlatan Taşdöğen, dosyaya ilişkin “Bu dosyada sadece müvekkilimiz yargılanmıyor. Bu dosya kapsamında yargılanan başka kişiler var ve baktığımızda ifadesi dahi alınmamış şüpheliler söz konusu. Ancak müvekkilimizin ‘yazı örneğinin alınması’ gerekçesiyle yakalanma kararı verilip, gözaltına alındıktan sonra tutuklanması, bizlerin bu dosya kapsamında niyet sorgulamasına götürmektedir” ifadelerini kullanmaktadır. Hukuk devleti ilkesinde, devletin yurttaşlarının adalete güvenmelerini sağlamakla hükümlü olduğunu vurgulayan Taşdöğen, “Vatandaşlarına bunun güvencesini vermek zorundadır. Bu tür durumlarda vatandaşların adalete olan güvencinin zedeleneceği kaygısını yaşamakta olduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu.
Bir kişinin tahliye edilir edilmez tekrar gözaltına alınarak, tutuklanmasının “umut etme hakkı” ihlali olarak da değerlendirilebileceğini belirten Taşdöğen, “Şadiye Manap’a bir daha hapishaneden çıkmayacağı, serbest kalmayacağı psikolojisiyle yaklaşıldığını, haliyle serbest kalma noktasında ‘umut etme’ hakkının ihlal edildiğini söyleyebiliriz” dedi.
