COLEMÊRG – Gever’de polisler tarafından darp edilen Mustafa Bor’a, ilişkin açıklama yapan ÖHD Colemêrg Şubesi, işkencenin resmi evraklarla doğrunlandığını belirterek, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde bu sabah yapılan ev baskınlarında Demhat Kurt, Rahmi Terzioğlu, İsa Terzioğlu, Aras Yaşar, Diyar Şedal, Uğur Şedal ve Mustafa Bor adlı gençler gözaltına alındı. Ev baskınlarında evlerin camları ve kapılarına kıran polisler, gençlere şiddet uyguladı. Polisler, silah dipçikleri, tekme ve yumruklarla gençlerden Mustafa Bor’u birçok yerinden yaraladı. Gözaltına alınan gençler, önce Yüksekova Devlet Hastanesi’ne daha sonra emniyete götürüldü. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg şubesi, yaşanan darp ve işkenceye ilişkin sanal medya hesabından yazılı açıklama yayınladı.
‘İŞKENCE İDDİALARI RESMİ EVRAKLARLA DOĞRULANDI’
Colemêrg’in Gever ilçesinde sabaha karşı yapılan operasyonla birçok kişinin gözaltına alınıp ikametlerinde arama yapıldığı, gözaltına alınanlar arasında olan Mustafa Bor ve ailesinin ise işkence iddiaları ile başvuru yaptığı belirtilen açıklamada, “Mustafa Bor ve ailesi ile yaptığımız ön görüşmeye göre; sabah saatlerinde evlerine yapılan ev aramasında kapılarının kırılarak içeri girildiği, çok sayıda güvenlik güçlerinin ev aramasına katıldığı ve Mustafa Bor’un 2 güvenlik personeli tarafından evin odasına kilitlendiği ve 1.5-2 saat boyunca odada işkence edildiği tarafımıza anlatılmıştır. Gözaltı işlemlerinden sonra hastaneye sevki sağlanan müvekkilimizin gözaltında uğradığı darp sonucu vücudunda oluşan ekimozlar Genel Adli Muayene Raporu ile kayıt altına alınmıştır. Söz konusu işkence iddiaları resmi evraklarla doğrulanmıştır” denildi.
‘HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç hukukta işkencenin tanımının yapılarak mutlak şekilde yasaklanmış olduğuna dikkat çekilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Sözleşme’nin 3. maddesi ile ilgili içtihatlarında kötü muamele yasağının demokratik toplumların en temel değeri olduğunu vurgulamış ve en zor şartlarda dahi mağdurların davranışlarından bağımsız olarak işkence, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlerin Sözleşmeyle yasaklandığı vurgulandı. Türkiye’de ve bölgede kolluk görevlilerinin insan hakları ihlali ile suçlandığı olaylarda uygulanan ayrıcalıklı yargılanma usulleri ve sağlanan güvencelerle fail/failler cezasız kılınmakta ve ağır insan hak ihlallerine sebep olunmakta olduğu vurgulanan açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi; “Yargı mercilerince işkence, insanlık dışı ve kötü muamele ile şiddet içeren eylemlere karşı etkin ve ivedi bir şekilde soruşturmanın yürütülerek faillerin cezalandırılmasını talep ediyor, hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”