News
ANKARA – Uygun maliyetle depremzedelerin yaşayabilecekleri alanların inşa edilebileceğine dikkat çeken Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Malatya’daki depremzedeler için hazırladıkları 2 bin kişilik barınma alanı projesini kamuoyuna duyurdu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ankara Mimarlar Odası, Malatya’daki depremzedelerin barınabileceği 2 bin kişilik geçici barınma alanı yapımı projesini oda genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantıda, Malatya’nın geleneksel yapısını yansıtan projenin, insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir alan olduğuna dikkat çekildi.
‘KALICI KONUTLAR İÇİN ACELE EDİLMEMELİ’
Mereş merkezli depremlerin ardında 32 gün geçtiğini hatırlatan Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu 32 günlük süre içinde hala ihtiyaçlar bitmedi. Sağlıklı geçici barınma üniteleri hala gerçekleşmedi. Gerçekleşen konteyner ve çadır barınma alanları insanların kalıcı olarak iskân edileceği yerler değil. Kalıcı konutlar üzerinden çok fazla ihale yapılıyor. Kalıcı konutlar konusunda acele davranılmaması gerektiğini, bilimsel ışığında veriler toplandıktan sonra kalıcı konutlar sürecinin hızla değil biraz daha sindire sindire yapılması gerekir” diye konuştu.
‘KENTSEL DOKUYLA UYUM İÇERİSİNDE’
Yapılacak proje kapsamındaki modüllerin yurtdışında üretilip yurt içinde montajı yapılacağı bilgisini veren Candan, “Alt yapısını yerel yönetimler yapacak. Bize verilen arazi 140 bin metrekare içerisinde insanların 1-2 yıl barınabilecekleri yaşam üniteleri olacak. Bu alan daha sonra sosyal yaşam alanı olarak kullanılabilecek. Bu tasarım yapılırken orada yaşayan insanların kültürel özelliklerini de tartıştık. Malatya kır-kent ilişkisi olan bir yer dolayısıyla geçiminin büyük bir kısmını kayısıdan sağlayan bir yer. Malatya’nın kentsel dokusuyla uyumlu sosyal ve toplumsal mekan tasarımı içerisine gidildi” dedi.
‘SADECE BARINMA ALANI DEĞİL’
Yapılacak olan modüllerin her birinde 4-5 birim olduğunu söyleyen Candan, “Kendi içerisinde avlusu, barınma alanı ve terası mevcut. Burası bir yaşam alanı olacağı için sadece barınma üzerinden de gidilmedi. Eğitim, küçük ölçekli ticarethane, çamaşırhane, yemekhane gibi alanları da olacak. Modüller çelikten yapılacak, lego gibi düşünülebilir. En fazla 6 demiştik ama 8 kişilik bir aile için bir modül daha eklenebilir. Bunu Türkiye’de üretmeye çalışırsak 5 ailenin kalabileceği avlulu birimin maliyeti 500 bin lira. Toplamda 2 bin kişinin yaşayacağı alanın maliyeti 70 milyon lira” bilgisini verdi.
‘KOLEKTİF ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ’
Mimarlar Odası Şube yöneticisi Deniz Can ise projenin en önemli noktasının uygulanabilir olması olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Sadece hayatta kalma barınma değil, hayata dönüşü de sembolize ediyor. Yapılacak yerin yeni afetlere açmamasına dikkat ettik. Sosyal, ekolojik ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir proje. 54 kişiyle kolektif bir şekilde bu proje ortaya çıktı. Barınma üniteleri 2-4-6 kişilik şekilde yapıldı. Sağlık birimleri, yeşil alanlar, eğitim birimleri proje içerisinde alanda olacak. İki mahal olarak 60 diğeri 37 birimden oluşacak. Toplamda 2 bin kişilik bir alan.”
