News
İZMİR – İmralı Cezaevi’nde sürdürülen tecrit politikasının son bulmasını isteyen HDP Torbalı İlçe Örgütü, İmralı kapılarının açılmasıyla Kürt sorununun demokratik yollarla çözüleceğini, ekonomik ve siyasi krizlerin son bulacağını vurguladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Torbalı İlçe Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit politikasına yönelik ilçe binası önünde oturma eylemi ve basın açıklaması yaptı. Eylem sırasında sık sık “Tecritte hayır tutsaklara özgürlük”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Jin, jîyan, azadî” sloganları atıldı.
HDP Torbalı İlçe Eşbaşkanı Hüsnü Bitirmiş, demokrasi, eşitlik ve özgürlüklerin bütünüyle askıya alındığını kaydetti. İşsizlik, yoksulluk ve her türlü emek sömürüsünü derinleştiren bir iktidar gerçekliği ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Bitirmiş, “Kimliğini Kürt düşmanlığı üzerinden körüklediği milliyetçilikten, militarizm ve cinsiyetçilikten alan bu tek adam rejimi, ayakta kalmak için savaş ve şiddet politikalarını giderek tırmandırıyor. Bu saldırılar karşısında direnen; demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürütenler ise gözaltı, tutuklama ve işkencelerle sindirilmek, yalnızlaştırılmak, çaresiz bırakılmak isteniyor. Kısacası, bir avuç seçkin zümrenin bekası uğruna bir yönetim biçimi olarak sürdürülen savaş ve tecritle tüm toplum nefessiz bırakılmak isteniyor” dedi.
‘TECRİT BÜTÜN TOPLUMA YAYILDI’
Yaşanan kötü koşularının temelinde yürütülen tecrit politikasının olduğunun altını çizen Bitirmiş şunları söyledi: “Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan, Kürt halkını ve onun kazanımlarını bir güvenlik sorunu olarak ele alan iktidar, her türlü saldırıyı kendisine hak görüyor. Yakın tarihimizde bir çok örnek, İmralı tecridinin derinleştiği ölçüde toplumsal çözümsüzlük siyasetinin de derinleştiği; İmralı’da görüşme ve diyalog kanallarının açık tutulduğu dönemlerde ise Türkiye’de demokrasi kültürünün yükseldiğini gösteren deneyimlerle doludur. O nedenle diyoruz ki; İmralı tecridine karşı çıkmak, Kürt sorununda demokratik çözüm ve barışçıl yöntemlere dair tavır geliştirmektir. Bu toplumsal barış tavrı da halkların ortak ve demokratik geleceğini savunmak anlamına gelmektedir. Dolayısıyla İmralı’da uygulanan mutlak tecrit ve işkence sistemine karşı politik, etik ve hukuki olarak itirazı yaygın ve daha kapsamlı bir hale getirmek zorunda olduğumuzu burdan bir kez daha ifade ediyoruz.”
Açıklamanın ardından yapılan oturma eylemi ile eylem son buldu.
