Close Menu
    What's Hot

    HDP’de kongre heyecanı: Ege’de binler katılacak

    Haziran 30, 2022

    HDP ve Yeşil Sol Parti 22.30’da açıklama yapacak

    Mayıs 28, 2023

    Türkiye’de savaşa ayrılan bütçe kadına ayrılan bütçenin 128 katı

    Kasım 22, 2022
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Trending
    • ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı
    • ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde
    • İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı
    • Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı
    • Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı
    • Sağlık çalışanlarından hastane önünde mobbing protestosu
    • Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret
    • Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü
    Facebook X (Twitter) Instagram
    RojevRojev
    • Güncel
    • Kadın
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Ekoloji
    • Gençlik
    • Foto Galeri
    • Doğa
    • Spor
    RojevRojev
    Home»Güncel»Güven’e verilen cezanın gerekçesi: Cezalandırılması acil bir ihtiyaç
    Güncel

    Güven’e verilen cezanın gerekçesi: Cezalandırılması acil bir ihtiyaç

    By Kasım 4, 2022Yorum yapılmamış3 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email VKontakte Telegram
    Share
    Facebook Twitter Pinterest Email Copy Link
    DİYARBAKIR – DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’e verilen 11 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasının gerekçeli kararında, “örgüte eleman kazandırmak ve yandaş sayısını arttırmak” suçlaması yapılarak, “cezalandırılması acil bir toplumsal ihtiyaç” denildi.
     
    Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla verilen 11 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 46 sayfadan oluşan gerekçeli kararında, 6 eylem ve etkinlikteki konuşmasının “örgüt propagandasını” içerdiği öne sürüldü. 3 ayrı propaganda suçlamasından ayrı ayrı verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, Güven’in yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri operasyonlara yönelik eleştirilerine yer verilerek, Türkiye’nin bu yapıları “terör örgütü” olarak gördüğü belirtildi. Türkiye’nin mücadelesinin haklılığı savunulduğu gerekçeli kararda, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik askeri müdahale haklılığını anlatmak için kullanılan ifadeler ise dikkati çekti. Gerekçeli kararda, YPG’nin Türkiye’ye saldırdığı ileri sürülerek, Birleşmiş Milletler hukukun saldırı durumunda müdahaleye izin verdiği savunuldu. Kararda, Türkiye’nin müdahalesinin amacı ise “PYD/YPG 13 Kasım 2013’de özerklik ilan ederek Türkiye sınır hattında Kuzey Irak benzeri yeni bir Kürt özerk bölgesi şekillendirmeye girişmiştir” sözleriyle anlatıldı.
     
    ‘BARIŞÇIL AMA…’
     
    Güven’in katıldığı toplantıların “barışçıl” olduğu kabul edilen ancak “Güven’in şiddeti, PKK’ye yönelik sempatiyi artırıp örgüte katılmayı teşvik ettiği” savunulan gerekçeli kararda, bundan dolayı, tespiti yapılan toplantılar/gösteri, barışçıl toplantı kavramı dışında kaldığı iddia edilerek, “Örgütsel çağrı bulunmayan toplantı/eylemlerle ilgili barışçıl bir şekilde başlamış olması değerlendirilebilecek olmakla birlikte, çeşitli provokasyon ve yönlendirmeler ile şiddete başvurulan veya terör örgütlerinin propagandasına dönüşen davaya konu toplantılara benzer toplantılara/gösterilere katılmak her zaman hassas bir mesele olmuştur. Davaya konu olayların koşulları ile beraber özellikle terörle mücadeleye bağlı zorlukları da göz önüne alınması gerekmektedir” denildi. 
    Güven’in konuşmalarında Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye müdahalesinde “YPG lehine saf tuttuğu” değerlendirilen gerekçeli kararda, bu konuşmalarda aynı zamanda devlette karşı şiddeti meşru ve haklı gösterdiği izlenimi yarattığı savunuldu.
     
    ‘TÜRKİYE’YE MEYDAN OKUMADIR’
     
    Güven’in konuşmalarında KCK Sözleşmesi’ni harmanlandığı yorumu yapılan gerekçeli kararda, “Bu nedenle de sanığın topluluğa hitaben söylemleri aniden parlayıp sönme şeklinde barışçıl olmaktan çıkmamıştır. Toplantı alanında baştan beri sanığın sergilediği tavır açıkça örgütsel propaganda içermektedir. Mahkememizin kanaatine göre davaya konu toplantılar ve sanığın konuşmaları bir bütün olarak Anayasa’nın temel ilkelerine ve insan haklarına dayanan demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin temsil ettiği temel değerlere yönelik açık bir saldırı ve meydan okuma niteliğine bürünmüştür” ifadelerine yer verildi.
     
    ‘HAVAYI AĞIRLAŞTIRDI’
     
    Güven’in sanal medya paylaşımlarında kullanılan görsellerin örgütün sembollerini yansıttığı belirtilen gerekçeli kararda, halkı etkileme kapasitesi fazla olan siyasetçilerin kullandıkları sözlerin toplum üzerinde yaratacağı etkiyi göz önünde tutarak açıkladığı düşüncelerini, içeriği konusunda görev ve sorumluluklarının bir gereği olarak özen göstermeleri gerektiği belirtildi. Siyasetçilerin terör olaylarının çok arttığı gergin ortamlarda daha dikkatli davranmalarının önem arz ettiği belirtilen kararda, şu ifadelere yer verildi: “Demokratik toplumda siyasetçilerin kanunların kendilerine yüklediği görevleri hukuka uygun olacak şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Güven’in açıklamalarının toplum üzerindeki etkisinin diğer kişilere nazaran daha ağır olduğu, konuşmalarıyla PKK’ya verdiği desteğin bu bölgedeki patlamaya hazır havayı daha da ağırlaştırdığından mütevellit meydana gelen zarar ve tehlikelerin ağır olduğu anlaşılmıştır.”
     
    ‘CEZALANDIRILMASI ACİL BİR İHTİYAÇ
     
    Güven’e hangi sözlerden ya da eylemlerden dolayı ceza verildiği tam olarak açıklanmayan gerekçeli kararda, eylem ve faaliyetlerinin PKK/KCK/YPG’nin hedef ve talimatlarıyla örtüştüğü savunuldu. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Eylemlerinin siyasi faaliyet ya da örgütlenme özgürlüğü kapsamında hukuken mütalaa edilmesi mümkün olmamıştır. Eylemlerinin şiddete ve demokratik olmayan yöntemlere başvurulmasını teşvik eden sanığın, söz konusu eylemlerin demokratik yaşam için ciddi bir tehdit oluşturduğu, silahlı çatışmaların devam ettiği koşullarda örgüte eleman kazandırmak, örgütün yandaş sayısını artırmak ve örgütün şiddet eylemlerini meşru göstermek amacıyla faaliyet gösterdiği kabul edilmiştir. Bu nedenle sanığın cezalandırılması üst norm denetiminde denetlenen acil bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı kabul edilerek cezalandırılması yönünde hüküm kurulmuştur.”
     
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link

    Related Posts

    Güncel

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Sanatçı İlyas Arzu’ya 6 yıl 3 ay hapis

    Haziran 14, 2023
    Add A Comment

    Comments are closed.

    Editors Picks

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023

    ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde

    Haziran 14, 2023

    İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı

    Haziran 14, 2023

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Son

    News

    • Science

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    • Privacy Policy
    • Terms
    • Accessibility

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.