en iyi rulet siteleri
AYM, TEDAŞ’ın elektrik hattı çekerek tarlaya ‘el koyduğuna’ hükmetti
  • Rojev
  • Güncel
  • AYM, TEDAŞ’ın elektrik hattı çekerek tarlaya ‘el koyduğuna’ hükmetti

AYM, TEDAŞ’ın elektrik hattı çekerek tarlaya ‘el koyduğuna’ hükmetti

Erciş’te tarlanın içinden elektrik hattı çeken ve bunun karşılığında tazminat ödemeyen TEDAŞ’ın özel mülkiyeti ihlal ettiğine hükmeden AYM, durumu “el koyma” olarak değerlendirdi.

ABONE OL
Ekim 5, 2022 16:00
AYM, TEDAŞ’ın elektrik hattı çekerek tarlaya ‘el koyduğuna’ hükmetti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İSTANBUL- Erciş’te tarlanın içinden elektrik hattı çeken ve bunun karşılığında tazminat ödemeyen TEDAŞ’ın özel mülkiyeti ihlal ettiğine hükmeden AYM, durumu “el koyma” olarak değerlendirdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Van’ın Erciş ilçesi Kozluca Mahallesi’nde yaşayan Kübra Yıldız, Rabia Betül Yıldız, İpek Yıldız ve Özmen Yıldız’ın tarlasından Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) elektrik hattı çekmesini “özel mülkiyet hakkının ihlali” olduğu yönünde karar verdi.

Söz konusu tarlaya TEDAŞ 1983 ve daha sonrasında iki defa olmak üzere kamulaştırma yapılmaksızın elektrik hattı çekti. Bunun üzerine söz konusu isimler 12 Mayıs 2016’da TEDAŞ’ın hat çekmek suretiyle tarlalarının bir kısmına el koyduğu gerekçesiyle Erciş 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Davanın kabulü ile tarlaya yapılan bilirkişi keşfinde, başvuruculara 33 bin 669 TL verilmesi gerektiğini belirledi. TEDAŞ, söz konusu meblağa itiraz etti. 31 Kasım 2017’de tekrardan yapılan bilirkişi keşfi ardından bu sefer söz konusu isimlere 29 bin 671 TL ödenmesi gerektiğini belirledi.

Başvurucular, bilirkişinin raporda belirttiği meblağın esas olarak tazminat taleplerini ıslah etti. Ancak mahkeme, sadece eski hatla ilgili 15 Mart 2018’de davayı kabul etti. Birinci hat için bilirkişinin öngördüğü 13 bin 837 TL meblağın isimlere ödenmesine karar verdi. TEDAŞ, karara karşı istinafa itiraz başvurusunda bulundu. İtirazı değerlendiren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Hukuk Dairesi, 14 Eylül 2018’de mahkemenin verdiği kararı bozdu. TEDAŞ’ın irtifakının hesaplanmasında sadece hattın iz düşüm alanının esas alınmasını gerektiği ileri süren  daire, iz düşüm alanı ile salınım alanı için ayrı ayrı tazminatın hesaplanması suretiyle fazladan tazminat ödendiğine hükmetti.

AYM’YE BAŞVURU

Dairenin kararı ardından 16 Kasım 2018’de AYM’ye bireysel başvuruda bulunuldu. Başvuruyu 18 Temmuz’da karara bağlayan AYM, Anayasa’da yer alan ilgili hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) yer alan normlara işaret ederek, söz konusu irtifak ile tarlanın ilgili bölümlerine el konulduğunu belirtti. AYM, “Taşınmazın alt veya üst katmanlarına olayda olduğu gibi el atılması mülkten kısmen de olsa yoksun bırakma sonucuna yol açmaktadır. Bu suretle mülk sahibi taşınmazın bir bölümü olan üstündeki hava veya altındaki arz katmanından mahrum kalmaktadır. Buna göre başvurucuların taşınmazından enerji nakil hattı geçirilmesi amacıyla idari irtifak tesis edilmesi suretiyle yapılan müdahalenin mülkten yoksun bırakmaya ilişkindir” dedi.

KANUNA AYKIRI

Anayasanın 35’inci maddesinde mülkiyet hakkının sınırsız bir hak olarak düzenlendiğine işaret eden AYM, mülkiyet hakkına müdahalenin ayrıca temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması ile eş değer olduğunu kaydetti. AYM, “Somut olayda da anılan ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Sonuç olarak başvurucuların söz konusu taşınmazına yapılan kamulaştırmasız el atmanın Anayasa’nın 13., 35. ve 46. maddeleriyle 2942 sayılı Kanun’da belirtilen usule uymayan bir müdahale olduğu ve mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanunilik ilkesini ihlal ettiği kanaatine ulaşılmıştır” ifadelerini kullandı.

MAHKEMEYİ ‘İLGİSİZ’ GÖRDÜ

Bilirkişi heyetinin raporda iz düşüm ve salanım alanını esas alarak ayrı ayrı zarar tutarı çıkardığı itirazı üzerine ek rapor düzenlendiğine işaret eden AYM, bu raporda salt salınım alanın esas alındığını ve bu şekilde tazminatın ödendiğini anımsattı. Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Dairesi’nin ise mahkemeden farklı olarak iz düşüm alanının esas alınması gerektiği yönünde karar verdiği ve mahkemenin kararını bu gerekçe ile bozduğunu belirten AYM, dairenin daha sonra başvuruculara 3 bin 398 TL’nin ödendiğine işaret etti. Mahkeme, dairenin bozma kararına işaret ederek, “Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararında, ilk derece mahkemesinin hattın salınım alanı ve iz düşüm alanı esas alınarak belirlenen tutarların toplamına hükmettiği belirtilmiş ise de ilk derece mahkemesince ilk bilirkişi raporu esas alınmış değildir. İlk derece mahkemesi sadece hattın salınım alanı esas alınarak tazminat tutarını belirleyen ek bilirkişi raporunu dikkate almıştır. Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin bu gerekçesinin ilgisiz olduğu değerlendirilmiştir” diye kaydetti.

GEREKÇESİZ KARARLAR

AYM, “Mahkemenin hükme esas aldığı ek bilirkişi raporu incelendiğinde taşınmazın değer düşüklüğünün neden hattın salınım alanı esas alınarak belirlenmesi gerektiğinin açıklanmadığı görülmüştür. Mahkeme kararında da buna açıklık getirilmemiştir. Buna karşılık Bölge Adliye Mahkemesi kararında hattın iz düşümü alanı esas alınırken de herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Bu durumda idari irtifakın tesisi hâlinde taşınmazda meydana gelen değer azalmasının hangi yöntemle belirlenmesinin Anayasa’nın 46. maddesinde belirtilen gerçek karşılığın ödenmesi güvencesine uygun olacağının derece mahkemelerince ortaya konulamadığı değerlendirilmiştir” dedi.

‘GERÇEK KARŞILIĞI DEĞİL’

Hazırlanan bilirkişi raporunun da yanlış hazırlandığını dile getiren AYM, raporda salınım alanının esas alınması gerektiği yönünde belirlemeye gerekçe oluşturulmadığını ve bu nedenle mülkiyet hakkına ilişkin uyuşmazlığı aydınlatmaya yetmediğini kaydetti. AYM kararında şunlar keydedildi: “Bu itibarla somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminatın hesaplanma yöntemi itibarıyla taşınmazda meydana gelen değer azalışının gerçek karşılığı olup olmadığı hususu ilgili ve yeterli bir gerekçeyle ortaya konulamadığından başvurucuların mülkiyet hakkının Anayasa’nın 46. maddesinin birinci fıkrasında yer alan gerçek karşılık güvencesinin de ihlal edildiği sonucuna ulaşılmaktadır.”

AYM, ayrıca TEDAŞ’ın el koyması nedeniyle başvurucuların dava açmak zorunda kaldıklarını, dava sonucunda başvurucuların lehine verilen 3 bin 998 TL’nin Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Dairesi’nin kararı ile birlikte çıkartılan yargılama bedeli ve vekalet ücretinin başvuruların üzerine bırakılması ile birlikte başvuruculara sadece 139 TL verildiğini ve bunun el koymanın gerçek karşılığının olmadığının altını çizdi.

TEDAŞ EL KOYDUĞUNA HÜKMETTİ

TEDAŞ’ın ve mahkemenin ihlale yol açtığını dile getiren AYM, özel mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vererek, yeniden yargılamaya hükmetti.  AYM, dosyanın Erciş 1’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Kamulaştırmasız el koyma uygulamasına dair defalarca düzenleme yapıldığına işaret eden AYM, buna rağmen sorunun devam ettiği ve durumun yapısal bir sorun olduğun bu nedenle kararın bir örneğinin taşınmaza el atan sorumlu idare olan TEDAŞ’ın ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na da gönderilmesine karar verdi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.