News
MEREŞ – Deprem sonrası kendilerine 3 gün boyunca hiçbir yardımın ulaşmadığını aktaran Bazarcixli Zöhre ve eşi Ahmet Çeliktaş, hasar tespit ekiplerinin ağır hasarlı eve “az hasarlı” rapor verdiğini kaydetti.
Mereş merkezli 7,7 büyüklüğünde meydana gelen ve çevre kentleri de etkileyen depremlerde, resmi rakamlara göre 44 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi. 10 kentte maddi-manevi ağır hasarlara neden olan depremde binlerce yurttaş sokakta kalarak mağduriyet yaşadı. Psikolojik travmaların yaşandığı ve yaraların sarılmaya çalışıldığı Mereş’in Bazarcix ilçesinde de, insanlar kara kara ne yapacaklarını düşünüyor. Birçok yurttaş ya iktidarın kendilerine hiçbir şekilde yardım etmediğini ya da yardımı çok geç gönderdiğini söylüyor. Bu durum depremzedelerin içinde bulunduğu durumu iyice zorlaştırıyor.
DEPREM GÜNÜNÜ ANLATTI
Bazarcix’in Fatih Mahallesi’nde eşiyle birlikte evinin önüne kurduğu çadırda yaşayan Zöhre Çeliktaş, deprem günü ve sonrasında yaşadıklarını aktardı. Depreme yatakta yakalandıklarını belirten Çeliktaş, “Nereye gideceğimizi bilemedik. Ev, duvarlar üstümüze geldi. Kendimi kapıya yasladım. Anlatması çok zor. Nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Eşim televizyonun yanına gelmişti. Eşimi çağırdım, ‘Ben iyiyim’ dedi. El ele tuttuk, merdivenlerden inip, dışarıya çıkacaktık. Merdivenin mermerleri iğne gibi olmuştu. Biz onların üstünde aşağıya indik, kendimizi dışarıya attık. Attık ama yine de sallanıyordu. Duvarlar patlamıştı. Ama Allah’a şükür bir yaralanma falan olmadı” diyerek, deprem günü yaşadıklarını aktardı.
11 GÜN BOYUNCA ARAÇTA KALDILAR
Kendisine 3 gün boyunca hiçbir yardımın gelmediğini ve 11 gün boyunca eşiyle birlikte arabada kaldıklarını aktaran Çeliktaş, ısınabilmek için sabaha kadar arabayı açık tuttuklarını söyledi. Çadır kentte değil de evlerinin önünde oldukları için kendilerine fazla yardım gelmediğini söyleyen Çeliktaş, “Biz burada 3-4 aileyiz. ‘Direkten elektrik verin’ dedik, vermediler. ‘Sadece 2 aileye veremeyiz’ dediler. En azından bir sobamızı yakarız, önünde otururuz. Biz bunları istiyoruz. Şu anda küçücük bir güneş enerjisi var. Biz geceleri onunla idare ediyoruz. Daha bir yardım falan almadık. Aile başına on bin vereceklerini söylüyorlar ama biz iki defa başvuru yaptık daha vermediler. ‘Sizin adınıza yatırılmamış’ diyorlar. Gelen yardımları ve çadırları Cemevi’nden verdiler” şeklinde konuştu.
‘KENDİ EMEĞİMİZLE AYAKTAYIZ’
Cemevi’nden aldıkları çadır dışında eşiyle birlikte tahtadan 3 çadır inşa eden Çeliktaş, çadırlardan birini mutfak ve yatak odası, birini oturma odası, birini fazlalık eşyalar için kullandıklarını aktardı. Yapımını yeni bitirdikleri bir diğer çadırı ise, evden çıkardıkları diğer eşyaları koymak için kullanacaklarını söyleyen Çeliktaş, kendi emekleriyle ayakta durduklarını kaydetti. Tahtadan yaptıkları çadırlar için aldığı brandanın pahalılığından şikayet eden Çeliktaş, evlerinde kapıları söktürmek için çağırdıkları kişilerin kendilerinden 9 bin TL istediklerini söyleyerek, deprem sonrası ortaya çıkan fırsatçılara isyan etti.
1 MİLYONLUK MAL ÇALINDI
Deprem sonrası nevresim dükkanının yağmalandığını söyleyen Çeliktaş, “Götüren götürene. İçinde hiçbir şey kalmadı. Sadece 2 makine kalmıştı. Onları getirdim, şimdi çadırın içinde. Başka da bir şey kalmadı. En azından bir milyonluk mal vardı içinde. O da gitti. Elimizde hala aileden, akrabalardan aldığımız borçlar var. O da gitti. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Ben daha hükümetten bir şey görmedim” diye konuştu. Çok sayıda komşusunun depremde yaşamını yitirdiğini de aktaran Çeliktaş, “Birinin kafası ve eli 3 gün boyunca dışarıdaydı, görüyorduk. Yardım gelmedi. AFAD gelmedi. O evden 9 cenaze çıkardılar. 3’ü de 5 gün sonrasında çıkardıklarında yaşıyordu” dedi.
AĞIR HASARLI EVE ‘AZ HASARLI’ DENDİ
Çeliktaş’ın eşi Ahmet Çeliktaş da hasar tespiti için evlerine gelindiğini ve e-Devlet’e “Az hasarlı” olarak geçildiğini söyledi. Eve girmeye korktukları için tekrar belediyeyi aradıklarını ve gelen ekiplerin “Gözden kaçmış” diyerek, “Ağır hasarlı” raporu verdiklerini söyleyen Çeliktaş, evlerinin e-Devlet’te hala “Az hasarlı” olarak göründüğünü kaydetti. Çeliktaş, konuya dair Çevre Bakanlığı’na itiraz dilekçesi vermeye gittiğini fakat “İtiraz günlerini bekle” denildiğini aktardı.
MA / Rukiye Adıgüzel
