News
News
İZMİR – Tutuklu yakınlarının İzmir’de sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nde Özgür Öğrenci İnisiyatifi adına konuşan Ayhan Bakır, “İnfazı yakılan ve hasta tutukluların sesi olmak vicdan sahibi herkesin sorumluluğudur” dedi. Hasta ve infazı yakılan tutukluların yakınları tarafından İzmir’de sürdürülen Adalet Nöbeti, 78’inci gününde adliye önünde devam etti. Nöbetteki ailelere, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Karşıyaka ve Buca ilçe yöneticileri ile İzmir Özgür Öğrenci İnisiyatifi üyeleri destek verdi. Aileler, “Ji girtiyên nexweş re azadî (Hasta tutuklulara özgürlük)” yazılı önlükler giyerek, “Bijî berxwedana zindana” sloganını attı. Eylemde HDP Karşıyaka İlçe Eşbaşkanı Menfi Yılmaz, “Bu ülkenin vatandaşı olmamıza rağmen ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyoruz. Bunu artık kabul etmiyoruz. Ölümlerin olmamasını istemek yanlış mı? Bugün, bu ülkede ‘adalet, barış istiyorum’ diyen herkes suçlu konumunda. Diyarbakır’da tutuklanan gazetecilerin ne suçu var? 5 yıldır Sayın Öcalan, avukatlarıyla görüşemiyor. Bu insan, barıştan başka ne istedi? Bugünden sonra bu adaletsizliğin içinde olan kurumların buna ‘dur’ demesi gerekiyor. Sistematik işkenceye son verilsin” diye belirtti. ‘ÇÖZÜM TECRİDİN SONLANDIRILMASI’ Ardından konuşan İzmir Özgür Öğrenci İnisiyatifi üyesi Ayhan Bakır da, cezaevlerinin durumu ortadayken adım atılmamasının politik bir karar olduğunu söyledi. Bakır, şöyle devam etti: “İnfazı yakılan ve hasta tutukluların sesi olmak vicdan sahibi herkesin sorumluluğudur. Annelerimizin ve zindanda direnen tutsakların sesi olmak zorundayız. Her geçen gün hasta tutsakların durumu kötüleşiyor. Zindandan tabutlar çıkıyor. Bu zulüm ve baskıya boyun eğilirse hiçbir zaman gerçek adalet sağlanamayacak. Bunun çözümü tecridin kalkmasındadır.”
