ANTEP – ÖHD Antep Şubesi’nin gerçekleşen 1. Olağan Genel Kurulu, tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk şahsında tüm hasta tutuklulara atfedildi. ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, “Bağımsız bir yargı için mücadeleyi büyüterek sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Antep Şubesi, 1. Olağan Genel Kurulu’nu kentte bulunan bir kafede gerçekleştirdi. Kurula, ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, ÖHD Urfa ve Mersin şube yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antep il ve ilçe yöneticileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şubesi yöneticileri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Yönetim Kurulu üyesi Ergin Sözen, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antep Şubeler Platformu bileşenleri, Tilkiler Köyü Eğitim Kültür Sağlık ve Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve çok sayıda kişi katıldı.
Kurulda, demans teşhisi konmasına rağmen tahliye edilmeyen HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un fotoğrafı ve “Ji girtiyên nexweş re azadî (Hasta tutsaklara özgürlük)” pankartının yanı sıra Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden Hakan Arslan’ın cenazesini 7 yıl sonra bir torba içinde alan babası Ali Rıza Arslan’ın adliye kapısında çekilen fotoğrafı da asıldı. Kurul, Aysel Tuğluk şahsında hasta tutuklulara atfedildi.
ÖHD’NİN KURULUŞ AMACI
Saygı duruşuyla başlayan kurulun açılış konuşmasını yapan avukat Berivan Özpolat, ÖHD’nin günümüze uzanan insan hakları mücadelesi ile ilgili bilgi vererek, “Hayatın her alanında eşitliği inşa etmek için” ÖHD’nin kurulduğunu söyledi. Türkiye’de yaşanan hukuksuzluklara değinen Özpolat, “Apê Musa davası zaman aşımı nedeniyle düşürülmüştür. ÖHD olarak Tahir Elçi’nin misyon edindiği gerçekleri ortaya çıkarma arayışını devam ettireceğiz. Her gün hasta tutsakların ölüm haberleri ile uyanıyoruz. Aysel Tuğluk ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmiyor. Tüm baskıları ortadan kaldırana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘MÜCADELENİN BİR PARÇASIYIZ’
Ardından konuşan ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, şunları belirtti: “ÖHD 3 yıl gibi kısa bir sürede Kürdistan ve Türkiye’de örgütlendi. Zor şartlar altında, kaosun olduğu bir dönemde hukuksuzluklara karşı yerimizi almış durumdayız. Bu mücadelenin bir parçasıyız. Kürdistan’da ulus devletlerin Kürt kazanımlarına karşı bir savaşı var. Bu savaşa karşı hukukçular olarak üstümüze düşeni yapmaya çalışıyoruz. Hukukçular olarak bu sürecin kayıt altına alınması ve bağımsız bir yargı için sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bundan sonra büyüterek, mücadele etmeye devam edeceği sözünü veriyoruz.”
‘ROJAVA’DAKİ SİSTEM RAHATSIZ EDİYOR’
HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul da, insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönemde ÖHD Antep Şubesi’nin kurulmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, “AKP darbe girişimini bahane ederek toplumun üstüne bir baskı başlattı. Yüz binlerce insan işlerinden edindi. Siyasete dönük darbe süreci işletildi. 12 Eylül’ün ruhuna fatiha okutan uygulamalar yapıldı. Sivil siyasete dönük darbe ile Kürtlere diz çöktürülmeye çalışıldı. Buna karşı mücadelemizi ortaklaştırarak, zulme karşı bir direniş başlattık. İnsan hakları çok kötü bir durumda. AİHM kararları tanınmıyor, Anayasa ayaklar altına alınmış. Uluslararası hukuk yok sayılıyor. Birçok siyasetçi cezaevinde tutuluyor. Topyekun bir saldırı var. Güçler ayrılığı rafa kaldırılmış durumda. Bugün yargı iktidarın elinde bir maşa haline geldi. HDP’ye karşı Kobanê Kumpas Davası açıldı. Kobanê düşmedi, DAİŞ’e karşı mücadele edildi. Kobanê düşmediği için HDP’yi mahkum etmek istiyorlar. Mahkemede yargılanan değil, yargılayan konumdayız. Haksız bir kumpas davası görülüyor. Mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak bir çete lideri çıktı. Aynı mahkemenin diğer üyelerinin bu çetenin üyeleri olmadığını kim söyleyebilir. Halkların partisine dönük kapatma davası açılıyor. Bu davanın talimatla açıldığını herkes biliyor. Yargılanmadan arkadaşlarımız suçlu ilan ediliyor. İktidar ömrünü uzatmak için savaşa politikası yürütüyor. Bunun için Rojava’ya saldırıyorlar. Rojava’da Kürt halkının halklarla birlikte kurduğu yeni yaşam tehdit olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini hatırlatan Toğrul, şöyle devam etti: “Bu ülkede cezaevleri birer tabuta dönüşmüş durumda. Binlerce hasta tutuklu ölüme terk ediliyor. Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yaşatılanlar yeryüzünde hiçbir yerde yaşanmadı. Bu çok ağır bir şeydi. Aysel Tuğluk gün be gün hafızasını yitiriyor. ATK yandaş bir kuruma dönüşmüş. Aysel Tuğluk, ‘tek başına cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen cezaevinde tutuluyor. ‘Hukuki süreç yürüyor’ diyorlar. Buna da inanmamızı bekliyorlar. Türkiye artık bir hukuk devleti değil. Buna karşı mücadele edeceğiz. Dün bunun için Emek ve Özgürlük İttifakı’nın deklarasyonu açıklandı. Bu büyük bir heyecan yarattı. Bir araya gelmezsek bu zulmün arkasındaki zihniyeti restore edemeyiz. Bu zihniyeti yok etmemiz gerek. Urfa’da Emine Şenyaşar annenin yaşadığı adaletsizliği ortadan kaldıracak bir mücadeleye ihtiyaç var. Hep birlikte bu karanlığı yırtmalıyız. Bu topraklar çok renkli. Ne mutlu ki bu mücadeleyi verenlere. Mücadeleyi büyütme zamanı. Bunun için yan yana gelen avukat arkadaşlarımızı kutluyoruz.”
‘MÜCADELEMİZİ BÜYÜTECEĞİZ’
ÇHD Genel Yönetim Kurulu üyesi Ergin Sözen ise, tutuklu ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın selamını katılanlara iletti. Ortak mücadeleye vurgu yapan Sözen, “Ortada bir hukuk yok. Hukuk devletinin ölmesi çok uzun zaman oldu. Buna karşı yan yana mücadele edeceğiz” dedi.
Faaliyet ve mali raporun okunması ardından seçime gidildi. Seçim sonucunda Mustafa Yalçın ve Dilan Çiftçi şubenin yeni eşbaşkanları seçildi. ÖHD Antep Şubesi Eşbaşkanı seçilen Mustafa Yalçın, kurula katılanlara teşekkür ederek “Mücadelemizi büyüyeceğiz. Bize verilen bu görevi hakkıyla yerine getirmeye çalışacağız. Orhan Doğan ve Tahir Elçi’lerin yolunda insan hakları mücadelesi vermeye devam edeceğiz” diye belirtti.
Kurul, Kürtçe müzikler eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.
