Close Menu
    What's Hot

    Êlih’te otobüs durağıyla bitişik ağır hasarlı bina tehlike saçıyor

    Nisan 10, 2023

    Metruk binayı mücadele mekanına dönüştürdüler

    Nisan 29, 2023

    Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu

    Mayıs 11, 2023
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Trending
    • ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı
    • ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde
    • İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı
    • Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı
    • Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı
    • Sağlık çalışanlarından hastane önünde mobbing protestosu
    • Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret
    • Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü
    Facebook X (Twitter) Instagram
    RojevRojev
    • Güncel
    • Kadın
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Ekoloji
    • Gençlik
    • Foto Galeri
    • Doğa
    • Spor
    RojevRojev
    Home»Güncel»Sincan’da tutuklu Cem Yağcı: Can güvenliğimiz yok
    Güncel

    Sincan’da tutuklu Cem Yağcı: Can güvenliğimiz yok

    By Mart 20, 2023Yorum yapılmamış3 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email VKontakte Telegram
    Share
    Facebook Twitter Pinterest Email Copy Link
    AMED – Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin mektup yazan tutuklu Cem Yağcı, “Hiçbir yasa ve yönetmenlikte olmayan yasaklamalar ve hak ihlalleriyle bizleri yıldırmaya çalışıyorlar” diye belirtti.
     
    Ankara Sincan 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinde hücrede tutulan tutuklu Cem Yağcı, arkadaşlarıyla yaşadıkları hak ihlallerini yazdığı mektup aracılığıyla ajansımıza bildirdi.
     
    ‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’
     
    Yağcı, Adalet Bakanlığı genelgesinde olmayan yasaklamaların uygulandığını belirterek, “Burada ağırlaştırılmış müebbet ceza almamıza rağmen tekli hücrelerde hukuksuz bir şekilde tutulmaktayız. Günde sadece iki saat havalandırma ve bir saat sohbet ve spor dışında hiçbir sosyal faaliyetimiz bulunmamaktadır. Diğer suç gruplarına verilen kursalar siyasi tutsaklara verilmemektedir. Bunun da siyasi kimliğimizle alakalı olduğunu düşünüyorum. Burada diğer suç gruplarıyla (adliler-cemaatler) alt alta ve üst üste olacak şekilde tutulmaktayız. Bu insanların kim olduğunu bilmiyoruz. Bazen koridorda karşılaştığımızda bize karşı ön yargılı, milliyetçi tavırlarına maruz kalıyoruz. Bunun için can güvenliğimizin olmadığını belirtmek istiyorum ve buradaki amacın bizleri karşı karşıya getirmek için böylesi bir uygulamaya başvurulmuştur. Bu yapılanlar hiçbir yasa ve yönetmelikte yok” diye belirtti. 
     
    ‘SELAM VERMEMİZ YASAKLANIYOR’
     
    Yağcı, yapılan hak ihlallerini şu ifadelerle sürdürdü: “Aynı koridorda kaldığımız arkadaşlarımızla fotoğraf çekmemize izin verilmeyerek yasak olduğunu söylüyorlar. Ayrıca avluya yiyecek götürmemizde bu yasakların içerisinde. Kurum kantininde satılan satranç takımını avluya götürüp iki kişi oynayamıyoruz. Adeta kendi kendinize oynayın diyorlar. Adalet Bakanlığı genelgesinde bulunan ve bu tip cezaevlerinde olan demir tabak ve bıçaklar verilmesine rağmen bize verilmiyor. Bize verilen tabak ve bıçaklar kullanılamaz durumda en küçük şey de hemen kırılıyorlar ve içindeki maddelerin yemeğe bulaştığı bir gerçektir. İdare bu kalitesiz ve sağlıksız malzemeleri satarak bizlerin sağlığını riske atmaktadır. Bunun dışında ailelerimizin getirdiği iç çamaşırı, terlik, havlu gibi malzemelerin kantinde var denilerek bizlere verilmiyor. Bizleri kantindeki kalitesiz ve pahalı malzemelere mahkum bırakıyorlar. Yine aynı Adalet Bakanlığının verdiği bir buçuk saat açık görüş hakkı ise bize bir saatlik veriliyor. Aynı koridorda olmamıza rağmen odalar arası alışveriş yapmamız bile yasaklanıyor bunun yanı sıra koridorda geçen arkadaşlarımıza selam vermemiz bile yasaklanıyor.”
     
    ‘HİÇBİR CEZAEVİNDE YOK’
     
    Yapılan uygulamaların tamam keyfi ve gerekçesi olamayan uygulamalar olduğuna dikkati çeken Yağcı, mektubunu şöyle tamamladı: “Tecrit durumumuz yetmezmiş gibi korkuluk olan pencerelere tel örgüde çekilerek güneş ve hava alınamayacak halde kapatılmış. Tel örgülerle kapatılması tamamen keyfi ve gereksiz bir uygulamadır. Bu uygulama hiçbir cezaevinde görülmemiştir. Bulunduğumuz odadan havalandırmaya, revire vs. giderken gün içinde defalarca ayakkabılarımızı çıkartıyoruz. Bu uygulama hiçbir mantıklı gerekçesi olmayan bir uygulamadır. Bunların dışında üst üste arama yapılmaktadır hatta bazen iki günde bir arama yapılıyor ve bazen arama yapılmış gibi odalarımız memurlar tarafından dağıtılıyor. Bu uygulamalarla psikolojik baskı yaparak itaat etmemiz istenmektedir.” 
     
     
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link

    Related Posts

    Güncel

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü

    Haziran 14, 2023
    Güncel

    Sanatçı İlyas Arzu’ya 6 yıl 3 ay hapis

    Haziran 14, 2023
    Add A Comment

    Comments are closed.

    Editors Picks

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023

    ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde

    Haziran 14, 2023

    İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı

    Haziran 14, 2023

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Son

    News

    • Science

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    • Privacy Policy
    • Terms
    • Accessibility

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.