SEMSUR – Arama kurtarma ekiplerinin yetersiz olduğu Semsûr’da, 36 saat sonra gelen AFAD görevlilerinin ise “gönüllü” gömleklileri giydirilen eğitimsizler olduğu ortaya çıktı.
Merkez üssü Mereş olan depremlerin en fazla etkilediği Semsur’da hala enkaz altındaki yurttaşların kurtarılması için yeterli ekip ve ekipman gönderilmiş değil. Kentte şimdiye kadar resmi açıklamalar “çalışmalar sürüyor” demenin ötesine geçmezken, arama kurtarma çalışmalarını yurttaşlar kendi imkanlarıyla yapıyor.
AFAD YARDIMA MUHTAÇ
Semsûr’a 36 saat sonra bir kısım AFAD ekibi ile beraber kimi belediyelerin gönderdikleri itfaiye ekipleri ulaştı. Ancak gelen kurtarma ekiplerinin sayısı bir elin beş parmağını geçmiyor. Gelen ekipler insan olarak vardılar ama ekipmanları bulunmuyor. Enkaz altından ses veren Mert Kamer isimli genci çıkarma çalışmalarına dahil olan AFAD ekipleri, önce “İlk yardım çantası olan var mı” diye sordu. Sonra kerpeten, yan keski, falçata diye uzayan listeye jeneratör de eklendi. En son gelen itfaiye ekipleri, hilti ile girmese, genç belki hala enkaz altındaydı.
GÖMLEKLERİ VAR KENDİSİ YOK
Üçüncü gün ağırlıklı olarak Adıyaman Valiliği çevresinde olmak üzere daha fazla kurtarma ekibi görülmeye başlandı. Dünyanın birçok ülkesinden gelen ekipler içinde en görünür olanları Cezayir ve Çinli ekipler olurken, AFAD ise “AFAD Gönüllüsü” yelekleri giydirilmiş kişilerden oluşuyordu. Dışarıdan gelen ekipler, yanlarında enkaz altında kurtarma faaliyeti yürütecek bir ekipte olması gereken her türlü makinenin yanı sıra kullanacakları çadırları ve kumanyalarını bile getirmişti.
AFAD GÖNÜLLÜSÜ: EĞİTİM ALMADIK
Yabancı ekiplerin profesyonelliği karşısında gömlek giydirilen “AFAD Gönüllüsü” bir genç, “Biz gönüllü geldik. Hiçbir eğitim almışlığımız yok. Kurtarma ekibi değiliz ki. Biz sadece bir ihtiyacı olan olursa yardım etmeye çalışıyoruz. Otobüste yatıyoruz. Birileri bir şey dağıtırsa biz de yiyoruz. Adamlar her şeyi düşünmüşler. Adamların yediklerini bir görseniz” sözleriyle hem AFAD’ın içler acısı halini hem de profesyonel ekibe olan hayranlığını anlatıyor.
MA / Ömer Akın – Ahmet Kanbal
