ŞIRNEX – Annesinin vasiyetini yerine getirmek için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı olan Yeşil Sol Parti Şirnex adayı Newroz Uysal, annesinin ve binlerce Kürdün talebini karşılamak için Meclis’te mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
Kurdistan ve Türkiye’de siyasi partilerin adaylarının belirlenmesi ardından Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Çalışmaların yoğun olarak sürdüğü bölgelerden birisi de Botan kentleri. Yeşil Sol Parti’nin Şirnex’te hedefi ise 4-0 yapmak. Adaylar arasında Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Newroz Uysal, gazeteci Ayşegül Doğan, Zeki İrmez ve Bedirhan Osal yer alıyor. Adaylar arasında bulunan Newroz Uysal Aslan aynı zamanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapıyor.
ANNESİNDEN ETKİLENDİ
Uysal, Şirnex’e bağlı Gilûdur (Kemerli) köyünde 1992 yılında dünyaya geldi. 1980 – 1990’lı yıllarda yürütülen güvenlikçi politikalardan sonra binlerce köy boşaltıldı. Boşaltılan köylerden biri de Gilûdur köyüydü. Uysal küçük yaşta ailesi ile birlikte önce Şirnex’e ardından da Cizîr’e (Cizre) yerleşti. Yurtsever bir ailede büyüyen Uysal, küçük yaşında işkence, tutuklama ve haksızlıklara şahitlik etti. Uysal, kentte Yadê Gulê (Gulê Uysal) olarak tanınan annesinin mücadelesi ve yurtsever kimliğinden, duruşundan etkilendi.
KÜÇÜK YAŞTA MÜCADELEYE BAŞLADI
Çocukken annesiyle birlikte kentte yapılan miting, Newroz, anma ve etkinliklerde sahneye çıkarak yazdığı şiirleri okudu. Herkes artık onu “Yadê Gulê’nin Newroz’u” olarak tanıdı. Yadê Gulê’nin en büyük istediği ise Abdullah Öcalan’ı görmekti. Abdullah Öcalan uluslararası komployla 1999’da Türkiye’ye getirildiğinde henüz 7 yaşında olan kızı Newroz’dan hukuk okumasını ve Abdullah Öcalan’ın avukatı olmasını istedi. Bu isteği onun vasiyeti oldu. Annesinin bu isteğiyle tek bir şeye odaklanan Uysal, hem gençlik çalışmalarında yer aldı hem de Mem û Zin Kültür ve Sanat Merkezi’nde tiyatro, koro ve folklor çalışmalarında yer aldı.
KATLEDİLENLERİN AVUKATI OLDU
Annesinin isteğini yerine getirmek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi bölümünü kazanan Uysal 2014’te mezun oldu. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yapmak için yoğun bir çaba içine giren Uysal, Asrın Hukuk Bürosu’na başvurur ve daha sonra da Özgürlük için Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) üye oldu. Uysal, ilk avukatlık tecrübesini ise 2015-2016 yıllarında Şirnex ve ilçelerinde ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında yaşanan hak ihlallerin açığa çıkarılması ve kolluk güçleri tarafından katledilenlerin avukatlığını üstlendi.
Annesinin en büyük özleminin “özgür bir Kurdistan ve özgür Öcalan” olduğunu belirten Uysal, annesinin ve binlerce Kürdün talebini karşılamak için Meclis’te mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
Uysal, bugün ki mücadelede yer almasında annesinin büyük bir payı olduğunu söyleyerek, annesinin ve binlerce Kürdün talebini karşılamak için Meclis’te de mücadelesini sürdüreceğini ifade etti. Annesinin parti emekçisi olarak bölgede Yadê Gulê olarak tanındığını aktaran Uysal, “Çocukluğumdan annemin vefat ettiği yıllara kadar onun hikayelerinden, yaşadıklarından, acılarından, dile getirdiği ağıtlar ve dengbej kilamlarıyla büyüdüm. Partinin düzenlediği miting, etkinlikler ve faili meçhul giden insanların anmasında genellikle şiir okuyordum. Bu yüzden herkes bana ‘Yadê Gulê’nin Newroz’u’ diyordu. Babam, dedem ve dayım bu mücadele uğrunda farklı tarihlerde hayatlarını kaybetti. Annemin en büyük arzusu Sayın Öcalan’ın özgür olduğunu görmekti. ‘Öcalan’ı özgür göremesem gözüm açık gider’ derdi. O yüzden benim avukat olmamı istiyordu” dedi.
‘MÜCADELEM SÜRECEK’
Türkiye’nin kuruluşundan bu yana Kürtlere karşı bir düşman hukukunun mevcut olduğunu dile getiren Uysal, “Bu hukuk anlayışının getirmiş olduğu birçok sorun var. Devletin hukuku bir şantaj, amaçları için bir araç olarak kullandığı nettir ve bunun en büyük örneği de İmralı Ada’sıdır. İmralı’da devam eden tecridin ve uygulanan hukukun kaldırılması için çok mücadele yürüttük. Bugün her iki ittifak da Sayın Öcalan’ın tecridi üzerinde kendine alan açmaya çalışıyor. Bizler de bu tutuma karşı, Sayın Öcalan’ın gerçek anlamda içerisinde bulunduğu tüm manipülasyon ve spekülasyonlara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
ÖZEL SAVAŞ SORUNU
Diğer yandan aday gösterildiği kentin birçok sorununa işarete den Uysal, sorunları Meclis’e taşıyarak, hukuki mücadelesini de sürdüreceğini belirtti.
Uysal, “Hem Şirnexli olmamdan hem de avukatlık yapmamdan kaynaklı, kentin toplumsal, siyasal, ekonomik, ekolojik bir çok soruna bakma fırsatı buldum. Şirnex’e özgü sorunların çözülmesi için ve halkın politik bir halk olması bakımından statü ve hak temelli mücadele etmeye çalışacağız. Çünkü burada, ekolojik yıkım, yoksullaşma ve işsizliğin tamamı hem Türkiye’nin temel sorunlarından kaynaklı hem de Kurdistan’a dönük mevcut iktidarın yürütmüş olduğu savaş politikasının birer sonucudur. Bizim programımızda son 8 yılda, Şirnex’e dönük mevcut iktidarın ortaya çıkartmış olduğu özel savaş politikalarını da açığa çıkartmak. Bugün kadınlara ve gençlere dönük uyuşturucu, fuhuş politikaları ve kadına yönelik şiddet artmış durumdadır. Cudi Dağı’ndaki ağaç kıyımı ve bölgedeki hastanelerle ilgili problemler hala devam ediyor. Bu sorunları, ilgili kurumlarla paylaşarak çözüm bulacağız” ifadelerini kullandı.
‘SEÇİM GÜVENLİĞİ’
Ülkede yıllardır bir seçim güvenliği sorunu yaşandığını vurgulayan Uysal, “Seçim güvenliği konusunda partimizin yapmış olduğu bir çalışma var. Yeşil Sol Parti, ilk kez seçime girecek olmasından kaynaklı, kanuni düzenlemelerden kaynaklı sandık görevlisi verebilecek durumda değil. Bu noktada, müşahitlerimiz, parti yetkililerimiz hem de avukatlar bu süreçte rol alacaklar. Buna dönük oluşturulan seçim komisyonumuz ve teknik komisyonumuz işleri bir arada yürütüyor. Partimiz tarafından oluşturulan bir sistem var ve bu sisteme göre de eğitimler verilecek. Bayramdan hemen sonra müşahit eğitimlerine başlayacağız. Sonrasında da ilçe ilçe, köy köy eğitimler verilecek. Seçimin güvenli bir ortamda geçmesi için tüm sivil toplum örgütlerinin de destek vermesi gerekir. Yine sandık başlarında oluşabilecek hukuksuzluklara karşı halkımızın da oylarına ve sandıklarına sahip çıkması gerekiyor” diye belirtti.
‘KÜRTLERİ YOK SAYAN SİSTEME KARŞI MÜCADELE’
Mevcut hukuk mekanizmasının değişmesi ve adil yargılamamaların önünün açılması için mücadele edeceklerini söyleyen Uysal, “Türkiye’de Kürtleri statü ve kimlik anlamında yok sayan bir hukuk sistemi var. Biz bununla mücadele etmeye çalıştık. Türkiye’deki hukukta, ayrımcı bir anlayış var. Anayasal tartışmalar Türkiye’deki en büyük krizlerden biridir. Anayasa düzenlemesinin halk lehine olan uygulamaları yerine getirilmezken, halkın aleyhine olan ve tekçi sistemdeki maddeler ısrarla ve faşizan bir şekilde bizlere dayatılıyor. Kanun düzenlemelerine, infaz yakma yönetmenliklerine, değişen infaz uygulamalarına kadar birçok külliyat bizleri bekliyor. Bunların tamamının değişmesi için, halkın sözünü kurabileceği gerçek anlamada eşit ve özgür bir siyasetin ortaya çıkarılması gerekiyor. Bizim de Meclis’te güçlü bir temsiliyetle var olan bu durumu sürdürebilir bir siyasete dökmemiz gerekecek” dedi.
‘HALK İKTİDARA ŞANS VERMEYECEK’
Halkın bu seçimde Şirnex’te 4-0 yaparak iktidara gereken cevabı vereceğini ifade eden Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirnex’de halkın iddiasını net gördük ve artık iktidara şans vermeyecekleri ortada. Şuan temel amacımız geçen dönemde Şirnex’te asker sayısının yükselmesiyle ve yasaklardan dolayı halkımızın kenti terk edip bir daha dönmemesinden ötürü kaybettiğimiz bir vekilimizi geri almaktır. Halkta ciddi bir öfke hali var. Bu noktada 4-0 yapacak ciddi bir irade ve ciddi bir kabul hali de var. Tabi bu durum bizi rehavete sürüklememeli. Şuan bizim için seçim güvenliği çok önemlidir. Her şeye rağmen 4-0 yapacağımıza inanıyorum.”
MA / Zeynep Durgut
