Close Menu
    What's Hot

    Müzisyen Aymaz’ın taziyesine ziyaret: Suçluları tanıyoruz

    Mayıs 4, 2023

    Antalya’da bir kadın katledildi

    Mart 20, 2023

    Diyarbakır’daki protestoda gözaltına alınanlar serbest

    Ekim 5, 2022
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Trending
    • ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı
    • ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde
    • İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı
    • Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı
    • Qamişlo-Tirbespiyê’ye bombardıman: 4 yaralı
    • Sağlık çalışanlarından hastane önünde mobbing protestosu
    • Miraç Miroğlu davasında baronun katılma talebine ret
    • Beraat kararı bozulan HDP’lilerin duruşması görüldü
    Facebook X (Twitter) Instagram
    RojevRojev
    • Güncel
    • Kadın
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Ekoloji
    • Gençlik
    • Foto Galeri
    • Doğa
    • Spor
    RojevRojev
    Home»Kadın»Mizahla düşündüren cesur bir Kürt kadın: Evrim Alataş
    Kadın

    Mizahla düşündüren cesur bir Kürt kadın: Evrim Alataş

    By Nisan 11, 2023Yorum yapılmamış6 Mins Read
    Share Facebook Twitter Pinterest Copy Link LinkedIn Tumblr Email VKontakte Telegram
    Share
    Facebook Twitter Pinterest Email Copy Link
     
    İSTANBUL – Evrim Alataş’ı “yüzlerdeki gülüş” olarak tanımlayan arkadaşı Sibel Güler, habercilikte mağduriyet diline tahammülü olmayan Alataş’ın kadın ve hak odaklı haberciliğe mizahi yönüyle farklı bir bakış getirdiğini söyledi. 
     
    Tanıyan ve tanımaya başlayan herkesin yüzünde gülümsemeye neden olan yazar, gazeteci, eleştirmen ve senarist Evrim Alataş’ın yakalandığı kanser nedeniyle aramızdan ayrılmasının üzerinden 13 yıl geçti. 15 Nisan 1976 tarihinde Meletî’nin Argan (Akçadağ) ilçesine bağlı Gölpınar köyünde yaşama gözlerini açan Alataş da, her Kürt çocuğu gibi devletin zulmüyle erken yaşta karşı karşıya kaldı. Baskı, gözaltı ve ev baskılarıyla devletin gerçek yüzünü gören Alataş, ilkokul ve ortaokulu doğduğu köyde okuduktan sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Burada bir süre tekstil atölyesinde çalışan Alataş, köylerin boşaltıldığı ve “faili meçhul” cinayetlerin yaşandığı dönemde (1994) Yeni Politika Gazetesi’nde gazeteciliğe başladı.
     
    FİNCAN HANIM
     
    Daha sonra Demokrasi, Özgür Bakış ve Ülkede Özgür Gündem gibi gazetelerde muhabir ve editör olarak çalışan Alataş, ayrıca Evrensel, BirGün ve Özgür Politika gazetelerinde aralıklarla köşe yazarlığı yaptı. Özgür Gündem Gazetesi’nde “Fincan Hanım” köşesi ile Kürt halkının yaşadıklarını ve yaşatılanları hicivli bir dil ile anlatan Alataş’ın, Esmer, Birikim, Amargi, Siyahi ve Tiroj başta olmak üzere birçok dergide de makaleleri yayımlandı. Radikal İki eki ve Taraf gazetesinde “Kürtler Vadisi” isimli köşesinde Kürt sorunu ve Kürt halkının sorunlarıyla yakından ilgilendi. Aram Yayınları tarafından 2003 yılında yayımlanan “Mayoz Bölünme Hikayeleri” adlı kitabında Kurdistan’da yaşananları traji-komik öykülerle anlattı.
     
    MİN DÎT 
     
    “Her Dağın Gölgesi Deniz’e Düşer” adlı kitabı 2009 yılında İletişim Yayınları’ndan okuyucularla buluştu. Alataş, bu kitabında 68 kuşağı liderlerinden dayısı Teslim Töre’yi, Mahir Çayan’ı ve Deniz Gezmiş’i bir çocuğun gözünden anlattı. Amed’te anne ve babaları JİTEM tarafından katledilen 3 çocuğu anlatan “Min Dît (Ben gördüm)” adlı uzun metrajlı filminin senaryosunu yazdı. Film, 46’ncı Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Behlül Dal En İyi Öykü Ödülü”ne layık görüldü. Ödülünü 28 Eylül 2009’da Amed’in Licê ilçesinde bombardımanla katledilen Ceylan Önkol’a adayan Alataş, törende bombalarla katledilen çocuklara dikkat çekti. 
     
    Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 12 Nisan 2010’da Amed’te yaşamını yitiren Alataş, vasiyeti üzerine doğduğu topraklara defnedildi. Yaşamanı yitirmeden hemen önce ise “Biz bu dağın çiçeğiydik” adlı kitabı okuyucuyla buluştu.
     
    ABDULLAH ÖCALAN’DAN ALATAŞ’A DAİR 
     
    Alataş’ın yaşamını yitirdiği dönemde PKK Lideri Abdullah Öcalan avukatlarıyla yaptığı bir görüşmede, “Üzüldüm. Başsağlığı diliyorum. Ben Evrim’in birkaç yazısını okumuştum. Yazılarını özellikle doğduğu köy ve Kürt çocuklarla ilgili bir yazısını beğenmiştim. Ben onun, Malatya’nın, kendisini halkına adamış Zeynep (Zilan) ve Müslüm Doğan’ların hatırasını önemsediğini biliyorum. Okuduğum yazısından da bu sonucu çıkarmıştım. Kürt halkı ve Malatya gençliği Evrim’in de, Zilan’ın da, Müslüm’ün de anılarına bağlı kalmalı, anılarını yaşatmalıdır” sözleriyle Alataş’ın yaşamda bıraktığı izin önemine işaret etti.
     
    Yaşamı “güldürerek” yaşayan ve yaşatan yanı sıra düşündüren ve harekete geçiren Alataş’ı, yaşamını yitirişinin yıldönümü dolayısıyla Özgür Gündem gazetesinde birlikte çalıştığı Sibel Güler ile konuştuk. 
     
    YÜREKLİ BİR KÜRT KADIN
     
    Alataş’ı 1998’den itibaren tanıyan ve 2006’da da Özgür Gündem’de birlikte çalışan Güler, tanıştıkları sırada Yurtsever Gençlik dergisinde editör olarak çalıştığını, Altaş’ın ise o sıralarda Ülkede Özgür Gündem Gazetesi’nde muhabirlik yaptığını aktardı. Birlikte çalışmaya başladıklarında arkadaşlıklarının pekiştiğini söyleyen Güler, 6 yıl birlikte çalıştıklarını kaydetti. 
     
    Alataş’ı ve gazeteciliğini anlatan Güler, “Gideni anlatmak çok zor. Hele de Kürtlerin yüreğinde ve beleğinde iz bırakanları. Ne kadar anlatsak eksik kalacak. Evrim Alataş; her şeyden önce vicdanlı biriydi. Özgürlüğüne düşkün, yürekli bir Kürt kadınıydı. Özgür Gündem ve basının güçlü, emektar bir kalemiydi” ifadelerini kullandı.
     
    KADIN VE HAK HABERCİLİĞİ 
     
    “Çok güzel bir yol arkadaşıydı” diyerek, sözlerin sürdüren Güler, Alataş’ın hayatına dokunduğu herkeste “biricik” olarak yer edindiğini söyledi. Alataş’ın çok yönlü biri olduğunu ifade eden Güler, sayfa editörlüğü, gazete yöneticiliği ve gazete eklerinin sorumluluğunu da yüklendiğini dile getirdi.  Ayrıca kültür festivallerinde yer aldığını belirten Güler, Kurdistan’ın dört parçasındaki edebiyatçıları bir araya getiren “Diyarbakır edebiyat günleri” için büyük emek verdiğini aktararak, ekledi: “Hak ve kadın haberciliği konusunda önemli katkılar sundu. Bu konuda her zaman çok titiz oldu. Haberi izlerken ayrıntılara çok dikkat ederdi. Özellikle haberin diline çok özen gösterirdi.” 
     
    Alataş ile bir anısını Güler, şöyle anlattı: “26 Şubat 2004’te katledilen Güldünya Tören ilişkin yaptığımız bir haberde, haberin içinde ‘töre cinayeti’ ifadesi kullanılmıştı. Bunu çok tartıştık. Evrim, bunu yanlış gördü ve çok sinirlendi. Bu ifadenin faili nasıl gizlediğini, cinayeti nasıl meşrulaştırdığını ayrıca ana akım medyanın ‘töre cinayeti’ kavramının nasıl özellikle kullandığını ve sanki sadece Kürtlere ait bir pratikmiş gibi sunduğunu anlatıp, dilimize çok dikkat etmemiz gerektiğini tutkuyla dile getirdi.”
     
    HABERE BAKIŞI
     
    Alataş’ın kanser hastalığına yakalandıktan sonra dahi kendisi için “tehlikeli” sayılabilecek haberlerden kaçınmadığını söyleyen Güler, “2006 yılının Mart ayında Muş’ta 14 PKK’linin kimyasal silahla katledilmesi ardından 6 PKK’linin cenazesi Amed’e getirildikten sonra eylemler başladı. Kimse Evrim’i eylemleri izlemekten alamadı. Bağlar’da o köşe bu köşe nasıl haber izlediğimizi, kemoterapi ilacının yaratığı halsizliğe rağmen çok net hatırlıyorum. O halkın eylemlerini izlerken Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) bir muhabirin arayıp ‘Evrim abla halk karakolu ele geçirdi, karakol düştü’ demesi üzerine Evrim’i tutmak hiç mümkün olmadı. Çok halsiz olmasına rağmen eve değil, haber ajansına gitti. Demem o ki Kürtlere dair her habere karşı okuyuculara karşı çok büyük bir sorumluluk duyardı” dedi.
     
    KADIN VE MİZAH 
     
    Gazete dağıtımcılarıyla da sık sık ilgilendiğini ve yaşadıkları sorunları dinlediğini belirten Güler, “Halkın eleştirilerini gazete dağıtımcılarından dinlerdi. Bu da okuyucu ile kurduğu bağı ve ona karşı duyduğu sorumluluğu göstermeye bir örnektir. Evrim Alataş, ağlak ve mağdur dile tahammülü olmayan bir insandı. Başka türden bir dille mücadelenin daha etkili olacağına inanıyordu. Ki bu konuda haklıydı. Mizahçı yönü Özgür Gündem açısından da bir ilkti. Çünkü Özgür Gündem’de mizah alanında kadını var eden kişi Evrim Alataş’tır. Evrim, Özgür Gündem’de mizah yazan ilk kadın yazardır. ‘Kadınlar olarak düzeni biraz da gülerek bozalım’ diyordu” ifadelerini kullandı.
     
    Alataş’ın Özgür Gündem’deki “Fincan Hanım” köşesine değinen Güler, “Fincan”ın Wan’da yaşayan ve fikrini söylemekten çekinmeyen, aksi ve çok konuşan bir kadın olduğunu bu nedenle köşesine bu ismi verdiğini belirtti. Güler, “Evrim, ‘Mizah ötekinin silahıdır. Fincan hanım gibi çok konuşarak ve anlatarak bu silahı kullanmalıyız’ diyordu. Nitekim onun başlattığı bu köşe yazıları aynı zamanda neyin Kürdü ve kadını acıttığını gösteriyordu. Köşesi çok sevildi. Sadece okuyucuları değil çalıştığı her yerde güldürürdü. Çünkü ağlak, mağdur dile bir tahammülsüzlüğü vardı. Hayatına dokunduğu herkese ‘Evrim’ derseniz Evrim’i yüzlerinde bir ‘gülüş’ olarak görürsünüz. Evrim, Kürt gazetecilerin yüzünde bir gülüştür” diyerek anlattı. 
     
    SUSTURULMAYAN SES 
     
    Alataş’ın “Amed sevdalısı” olduğunu paylaşan Güler, 2005’te hastalığının nüksettiğini ve ardından Amed’e yerleşmeye karar verdiğini söyledi. Alataş’ın bu kararı almasının nedenine değinen Güler, “Çünkü kaynağa dönmek istiyordu. Onun için kaynağa dönüştür. İstanbul’da yaşamak yerine Diyarbakır’a döndü. Toprağı olarak görüyordu. Güçlü bir bağı vardı. Evrim Alataş, Kürdün sesine ses katmış, özgür basın geleneğine büyük bir emek veren isimdir. Susturulamayan Kürt basının yüz akıdır” dedi. 
     
    DİRENİŞİN MEKANI
     
    Alataş’ın “dağ” figürünü sürekli kullandığını ve bu figüre büyük bir anlam verdiğine dikkat çeken Güler,  şöyle devam etti: “Her Kürt’te olduğu gibi dağ Kürt’tür. Kürdün tek arkadaşıdır. Onu var eden, varlığını çoğaltan tek mekandır. Bu nedenle de anlamı büyüktü. O topraklarda doğduğu günden beri Kürdün ezilişine tanık ettiği gibi o zulmü yaşamış biri de aynı zamanda. O nedenle her Kürt gibi direnişin mekanı olarak dağlara anlam yükleyen bir insandır. Onun için dağlar direnişin mekanıdır.” 
     
    MA / Mehmet Aslan
     
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email Telegram Copy Link

    Related Posts

    Kadın

    Mücadelenin değiştirdiği bir yaşam

    Haziran 14, 2023
    Kadın

    Tokay’ın failine ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimi

    Haziran 13, 2023
    Kadın

    Şule’yi katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet hapis

    Haziran 13, 2023
    Kadın

    İran’da kadınlar hükümete ve aileye karşı direniyor

    Haziran 13, 2023
    Kadın

    Dîlok’ta şüpheli kadın ölümü

    Haziran 12, 2023
    Kadın

    ‘Kadınlar mücadele mirasına sahip çıkacak’

    Haziran 11, 2023
    Add A Comment

    Comments are closed.

    Editors Picks

    ‘Musa Anter Barış ve Dostluk Futbol Turnuvası’ sonlandı

    Haziran 14, 2023

    ‘Demokratik Ortadoğu için-Barışa Giden Yol’ çalıştayı ikinci gününde

    Haziran 14, 2023

    İsviçre Kadın Grevi’nden Abdullah Öcalan çağrısı

    Haziran 14, 2023

    Ankara’da İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk toplantı

    Haziran 14, 2023
    Son

    News

    • Science

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    • Privacy Policy
    • Terms
    • Accessibility

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.