HABER MERKEZİ – İki bacağı kırık halde tutuklanan ve 50 gündür açlık grevinde olan İranlı insan hakları aktivisti Hussein Ronaghi hastaneye kaldırıldı.
İran’da seçim sonrası patlak veren protestolardaki rolü nedeniyle 2009 yılında tutuklanan ve 2016’da serbest bırakılan blog yazarı, aktivist ve siyasi muhalif Hussein Ronaghi’nin evi, 23 Eylül’de katıldığı bir canlı yayın esnasında basıldı. Baskın sırasında evden kaçmayı başaran Ronaghi, ertesi gün ifade vermek için avukatlarıyla birlikte Evin Cezaevi’ne gitmişti. Hussein Ronaghi, cezaevinin önünde “Daha önce tutuklandım, rejim bana kin güttüğü için tutukluyor. Karşı karşıya kalacağım muameleyi biliyorum. Eğer tutuklanma kararı verilirse, açlık grevine başlayacağım” açıklamasında bulundu. Ronaghi’nin cezaevinde uğradığı şiddet sonucu iki bacağı kırılmış ve avukatlarıyla birlikte tutuklanmıştı.
RONAGHI HASTANEYE KALDIRILDI
24 Eylül’den bu yana açlık grevinde olan ve iki bacağındaki kırığa rağmen tedavi hakkı engellenen Ronaghi, bugün hastaneye kaldırıldı.
BABASI KALP KRİZİ GEÇİRMİŞTİ
Bir süredir sanal medya kullanıcıları Ronaghi’nin sağlık durumuna dikkat çekerek, kalp krizi riski olduğuna dair uyarılarda bulunuyordu. Ronaghi’nin tutuklanmasının hemen ardından cezaevi önünde oturma eylemi yapan babası Ahmed Ronaghi de 7 Kasım’da kalp krizi geçirmişti.
‘CEZAEVİ KARDEŞİMİ ÖLDÜRMEYİ PLANLIYOR’
Ronaghi’nin erkek kardeşi Hassan Ronaghi, bugün sanal medyada yaptığı paylaşımda, kardeşinin sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldığını duyurdu. Ronaghi, yaptığı paylaşımda şunları söyledi: “Cezaevi’nden bizi arayan bir tutuklu, kardeşimin son süreçte bir kaç kez nöbet geçirdiğini ve bir kez de hastanenin acil servisine kaldırıldığını ancak cezaevi yetkililerinin bize haber vermediğini söyledi. Bugün Hussein’in tansiyonu önemli ölçüde düşmüş ve bilinci kapanmış. Cezaevi sağlık komisyonu kardeşimin cezaevinde kalabileceğini iddia ediyor ancak bu kararı Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) vermesi gerekiyor ve ATK’de kardeşimin cezaevinde kalacak durumda olmadığına dair rapor verdi. Cezaevi yetkilileri ve Evin Cezaevi savcısı Hussein’i öldürmeyi planlıyor. Hussein’in başına gelecek her şeyden yargı makamı, İstihbarat Bakanlığı, Cezaevi Teşkilatı, Evin Cezaevi Savcılığı ve Meclis sorumludur.”
