HATAY – Depremin yaralarının sarılmaya çalışıldığı Hatay’da yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken ÖHD’li Mehdi Zana Akkaya, “Jandarma ve kolluğun yurttaşlara karşı zor kullanımına dair başvurular geliyor. Bunlara karşı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin devreye girmesi gerekiyor” dedi.
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte deprem bölgesinde birçok hukuksuzluk ve hak ihlalleri gündeme geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) öncülüğünde Hatay’da 7 Şubat’ta kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi’nde yer alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi avukatların Mehdi Zana kentte yaşananlara dair konuştu.
İŞKENCE BAŞVURULARI
Depremin yarattığı yıkıma karşılık iktidarın OHAL ilan etmesiyle şiddet olaylarının baş göstermeye başladığını söyleyen Akkaya, “Aynı zamanda jandarma ve kolluğun yurttaşlara karşı zor kullanımına dair başvurular gelmeye başladı. Darp edilen ve zora maruz bırakılanların çoğu göçmen aileleriydi. Kolluğun, hırsızlık ve yabancı uyruklu olmaları nedeniyle sorgusuz sualsiz bir şekilde darp ettiğine dönük başvuralar aldık. Altınözü ilçesinde yapılan ev baskınlarında 6 kişi gözaltına alındı ve bunlardan Ahmet Güreşçi karakolda gördüğü işkence sonucu yaşamını yitirdi. Aynı şekilde karakolda işkenceye maruz kalan ağabeyi Sabri Güreşçi ise ağır bir şekilde yaralandı, hastanede tedavi altına alındı. Yine işkenceye maruz kalan ve bize başvurup isimlerini söylemekten çekinen yabancı uyruklu yurttaşlar bulunuyor. İsimlerini söylememe nedenleri ise deport edilme korkusudur” diye belirtti.
ASKER VE POLİSLER
Hatay’da yaşanan bir başka sorunun ise sokaklarda plakasız zırhlı ve sivil araçlarla gezen uzun namlulu polis ve askerler olduğunu aktaran Akkaya, “Araçlar şüphe gerektirmeksizin durduruluyor. Diğer koordinasyon merkezlerine giderken 3-4 defa durduruluyoruz. Herhangi bir şey söylenilmiyor. Böyle uygulamalar söz konusu” dedi.
OHAL’E KARŞI ÇAĞRI
Yaşanan şiddet ve hukuksuzluklara karşı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin devreye girmesi gerektiğine dikkat çeken Akkaya, şöyle devam etti: “Bunlarla ilgili insan hakları bakımından ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz. Sivil toplum ve siyasi partilerin de OHAL’in kaldırılması ile ilgili çalışmalar yapması gerekiyor. Burası afet bölgesidir. Ancak ürkütücü bir ortam bulunuyor, bu ortamın ortadan kaldırılması gerekiyor.”
