İZMİR – AKP’nin 14 Mayıs seçimlerinde seçmenin özgür iradesini teslim aldığını söyleyen ESHİD Başkanı Nejat Taştan, devlet kurumlarının ise AKP’ye çalıştığını söyledi.
İktidarın manipülasyonlarıyla gidilen 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerine, seçim güvenliği tartışmaları damga vurdu. Seçim sonrası birçok kentte sandık başında tutulan ıslak imzalar ve Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı oy oranları birbiriyle çelişti. Nitekim binlerce sandıkta Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) oyları, MHP ve AKP’ye yazıldı. Bu durum, ıslak imzalı tutanaklarla da belgelendi.
Türkiye genelinde 600 gözlemci ile seçimleri takip eden Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) Başkanı Nejat Taştan, seçim ihlallerini ve usulsüzlükleri anlattı.
‘SEÇMEN İRADESİ TESLİM ALINDI’
YSK’nin seçim takvimini açıklamasından itibaren çalışmalarına başladıklarını söyleyen Taştan, seçim sürecinde birçok hak ihlalinin yaşandığını belirtti. Taştan, “Bu seçime, toplanma özgürlüğü, ifade özgürlüğü, seçim yönetiminin adiliği ilkesi, örgütlenme özgürlüğü ve seçimin evrensel kriterlerinden olan kamunun tarafsızlığı tamamen ihlal edildiği bir süreçte geldik. Biz 2011 yılından beri bütün seçimlerde gözlem yaptık. Her seçimde yaşanan hak ihlalleri bu seçimde de yaşandı. İktidar seçmenin özgür iradesini teslim aldı” dedi.
VALİ AKP MİTİNGİNDE KONUŞTU!
YSK’nin tarafsızlık ilkesini hukuka aykırı bir şekilde ihlal ettiğini dile getiren Taştan, Türkiye’de seçim mevzuatı ve yönetim şeklinin antidemokratik olduğunu belirtti. Taştan, “YSK tarafsız, şeffaf değil. Seçimde alınan sonuçlar bununla ilgili. İktidarın gücünü kullanan partiler daha çok sonuç alıyorlar. Sandığa erişemeyen engelli seçmenler vardı. Siyasi partilerin müşahitlere sağlanması gereken kolaylıklar sağlanmadı. Bizim gözlemlediğimiz yerlerde toplu oy kullanma, propaganda ihlali, kamu kurumlarının yetkilerinin kullanılması sorunu vardı. Bizim izlediğimiz ve kayıt altına aldığımız seçimlerde, ilk defa bir vali bir siyasi partinin mitingine konuşmacı olarak katıldı. Siyasi partiler açısından bakınca, devletin aldığı pozisyonu tartışmak lazım” şeklinde konuştu.
‘DEVLET GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ’
Seçim yönetmeliklerinde yapılan değişikliklerle iktidarın seçimi 5 puan önde başlayarak bitirdiğine dikkat çeken Taştan, bu ortamın tahlili yapılmadan seçim sonuçlarına bakılmaması gerektiğini ifade etti. Taştan, “Türkiye’de meşru, demokratik insan hakları standartlarında bir seçim yapıldığını söylemek mümkün değil. Öncesinde siyasi partilere açılan kapatma davaları, suçlanan siyasiler, tutuklanan milletvekili adayları var. Devlet kendi görevini yerine getirmedi. Kanun gereği oy verme işlemi anlatılmalıydı, anlatılmadı. Türkçe bilmeyen seçmenler için tercüman sağlanmalıydı ama sağlanmadı. Bunlar yapılmayınca geçersiz oylar yüksek çıkıyor. Kamu kurumları ve basın araçları açık bir pozisyon aldı. TRT, Anadolu Ajansı, halkın özgür iradesinin oluşmasını engelleyici haberler yaptı. İletişim Başkanlığı’nın en çok harcaması Nisan ayında yapılmış. Bütün bunlar yapılırken, başka sonuçlar beklemek çok zor” diye belirtti.
‘HAK İHLALLERİNİ YAYINLACAĞIZ’
İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gözlemci olarak çalışma yürütmek için YSK’ye başvuruda bulunduklarını aktaran Taştan, “Ayrımcılık, seçme, seçilme ve nefret söyleminin engellenmesine dair çalışmalarımız var. Yaşanan hak ihlallerini de rapor şeklinde yayınlayacağız. ‘Eşitlik Gözlemci’ diye bir uygulama geliştirdik. Yurttaşlarımız telefonlarına indirirse, bize tanık oldukları hak ihlallerini gönderebilirler” diye konuştu.
MA / Delal Akyüz
