AMED – AYM’nin HDP’nin hazine yardımı hesaplarına bloke koymasına tepki gösteren Amed Emek ve Demokrasi Platformu, “Demokratik siyasete hiçbir güç bloke koyamaz” dedi.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebi doğrultusunda Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hazine yardımı hesabına bloke koymasına tepki gösterdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında”Demokratik siyasete hiçbir güç bloke koyamaz” pankartı açılırken açıklamayı Amed Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Baran okudu.
‘ANAYASA İHLAL EDİLDİ’
AYM’nin kararına tepki gösteren Baran, somut bir delil olmaksızın anayasanın ilgili hükümlerinin açıkça ihlal edildiğini belirtti. HDP’nin hazine yardımının bloke edilmesi kararının ülkenin içerisinde bulunduğu siyasal ve hukuki krizi açıkça ortaya koyduğunu dile getiren Baran, “Yasaların ve hukuki işleyişin anayasaya uygunluğunu tesis etmek ve denetlemek ile görevli en yüksek yargı merci olan AYM siyasi saiklerle açılan birçok davada olduğu gibi anayasaya ve hukuka aykırı davranmıştır. Bu kararın hukuksuz ve anayasaya aykırı olmasının yanında bu kadar açıkça usul yönünden de kendi içtihadını çiğnemesi ülkedeki siyasal baskı ortamını ve yargının işlemsizliğini gözler önüne sermiştir” diye konuştu.
‘KARARDAN VAZGEÇİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ’
Yıllardır Kürt halkının demokratik haklarının gasp edildiğine dikkat çeken Baran, parti kapatma kararları ve belediyelere atılan kayyımlarla Kürt halkının iradesinin yok sayılmak istendiğini söyledi. Baran, devamında sözlerini şöyle tamamladı: “Sonuçsuz kalmış bu hukuksuz girişimler ile parti kapatmak veya fili olarak işlemez hale getirmek aynı zamanda halkın iradesinin tecelli etmesine engel olma anlamı da taşımaktadır. Seçim arifesinde bir siyasi partinin hazine yardımını kesmek aktif olarak siyaset yapmasının ve seçimlere girmesinin engellenmesi amacını taşımakla birlikte başka partilerin lehine sonuçların oluşması sonucunu da doğurmaktadır. Toplumsal uzlaşmanın ve demokratik bir isleyişin vazgeçilmez unsuru olan siyasi temsilin ve demokratik katılım haklarının hukuk kurallarıyla güvence altında olmadığı bir ülkede toplumsal düzenin ve güvenin olmayacağını belirtiyor ve anayasaya aykırı bu karardan bir an önce vazgeçilmesini talep ediyoruz.”
