ŞİRNEX – Roboski’de katledilen 34 kişiden biri olan Mehmet Ali Tosun’un kardeşi Ramazan Tosun da PKK saflarında iken kardeşinin katledildiği 23 yaşına geldiğinde hava saldırısında hayatını kaybetti.
Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait savaş uçaklarının Şirnêx’in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî (Gülyazı) köyünde 28 Aralık 2011’de gerçekleştirdiği hava saldırısında 19’u çocuk 34 kişinin katledilmesinin üzerinden 11 yıl geçti. Katliama dair dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” açıklamasından sonra bilinen failler yargılanmadı. Katliama dair askeri ve sivil mahkeme ile savcılar arasında gidip gelen soruşturma takipsizlikle sonuçlanırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de, 17 Mayıs 2018’de avukatların eksik belgeleri geç teslim ettiği için davayı reddetti. Takipsizlik kararı adliyenin tozlu raflarında bekletilirken, ailelerin adalet girişimleri bugüne kadar sonuçsuz bırakıldı.
23 YAŞINDA KATLEDİLDİ
Katledilenlerden biri olan Mehmet Ali Tosun, henüz 23 yaşındaydı. Mehmet Ali Tosun, sınır ticaretinden kazandığı 50-100 lira arasındaki parayla ailesinin geçimine katkı sağlamaya çalışırken, uçaklardan atılan mühimmatlarla katledilenlerden biri oldu. Ailesinin ikinci çocuğu olan Mehmet Ali’nin en büyük isteği ailesine köyün tepe noktasındaki arazilerinde bir ev yapmak, ailesi ile birlikte burada yaşamaktı.
Mehmet Ali ve beraberinde 33 köylünün katledilmesinin ardından hem köylüler hem de Tosun ailesi için başlayan adalet mücadelesi bir türlü sonuçlanmadı. Adalet arayışı yerini bulmayan süreç içinde DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarının da etkisiyle Mehmet Ali’nin küçük kardeşi Ramazan Tosun, henüz 19 yaşında “bir Kürt katliamına daha izin vermemeliyiz” diyerek PKK saflarında yer aldı. Ağabeyi Mehmet Ali’nin katledildiği 23 yaşına geldiğinde Ramazan da savaş uçaklarından atılan bombalarla hayatını kaybetti.
50 LİRA İÇİN YOLA ÇIKTILAR, KATLEDİLDİLER
Gecelerini gündüze katarak çocuklarını yetiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Zeki Tosun, çocuklarına bilinçli bir yaşam kurmak istediklerini, ancak buna izin verilmediğini söyledi. Mehmet Ali’nin de Ramazan’ın da başarılı çocuklar olduğunu kaydeden baba Tosun, Mehmet Ali’nin zorunlu askerlik yaptığı Kıbrıs’ta birçok Kürt gibi memleketi ve Kürtlüğü nedeniyle cezalandırıldığını ifade etti. Mehmet Ali’nin öncelikli isteğinin ailesi ile birlikte yaşayacağı bir ev olduğunu söyleyen baba Tosun, hem onun bu isteğini yerine getirmek hem de evinin mezarlığa yakın olması için katliamın ardından yeni bir ev inşa ettiğini söyledi.
Katledilenlerin hepsinin yılbaşı öncesi 50 lira için yola çıktıklarını ve dönüş yolunda katledildiklerini dile getiren Tosun, “Ben ve annesi Siirt’teydik. Haber geldi, Roboski’de katliam olmuş, Mehmet Ali de aralarında diye. Döndüğümüzde o televizyonda herkesin gördüğü manzara ile karşılaştık. Kimsenin başına gelmesin. Psikolojimiz bozuldu, şaşkına uğradık. Bu nasıl olur, bir devlet kendi vatandaşına böyle bir şeyi, böyle bir zulmü nasıl yapar? Şırnak morguna gittiğimizde cenaze oradaydı. Bırakmadılar yaşamlarını kendileri belirlesin. Bizim de özgür bir şekilde yaşamamızı istemediler” dedi.
KARDEŞİ DE UÇAKLARLA BOMBALANDI
Oğlu Ramazan’ın da Cizre’de yatılı okulda okuduğunu ve ardından üniversite sınavına girerek resim öğretmenliğini kazandığını kaydeden Tosun, “Roboski katliamından sonra okuluna devam etmesini istedik. Okumayacağını söyledi. Bilmiyorduk aklında ne olduğunu. Kobanê savaşı olduğu dönemde 2014’te gidip, katılım yaptı. 2018’de şehit düştüğü haberini alana kadar nerede olduğunu bilmiyorduk. Ta ki; 2018 yılında Beytüşşebap Piran bölgesinde uçakların bombalaması sonucu 3 arkadaşıyla beraber şehit düştüğü haberini alana dek. Şu an cenazesi Şırnak mezarlığında, arkadaşlarının yanında. Mehmet Ali katliam olduğunda 23 yaşındaydı, Ramazan da hayatını kaybettiğinde 23 yaşındaydı. DNA testi yaptık. Yüzde 99 eşleşme çıktı. Ancak savcılık Emniyet ile jandarmanın raporlarının henüz uyuşmadığını söyledi. Yerini de gösterdiler. Numarasını da verdiler. Sonra defin sırasında sadece ailesinin katılabileceğini, köylülerin cenazeye katılamayacağını söylediklerinde biz de şimdilik orada kalmasını uygun gördük, buraya getirmedik” dedi.
‘UNUTMAYACAĞIZ’
Aradan geçen 11 yılda katliamın aydınlatılmadığını ifade eden Tosun, şunları dile getirdi: “Başından beri adalet bekliyoruz. Eğer Türk devleti kendisinin bir devlet olduğunu söylüyor, bağımsız olduğunu dile getiriyorsa, Roboski’ye adalet getirmesi gerekiyor. Aksi halde inanmıyorum bir yere barış ve adalet getirsin. Roboski, gözler önünde. Yapılan baskı, zulüm, katliam gizli değil, gözler önünde. Hem bilinçli, hem programlı yapıldı. Biz bütün ailelerin isteği, Roboski’nin gençleri için adalet yerini bulsun. Çocuklarımızın failleri yargılansın. Görelim nasıl olmuş. Şimdi ‘FETÖ’cüler öldürdü’ diyorlar. Ama o günlerde sizler FETÖ’cülerle aynı kaşıktan yemek yiyor, aynı bardaktan su içiyordunuz. Birbirinizin dostuydunuz. FETÖ’cüler bile öldürdüyse Türkiye’nin kamu davası nerede? Kamu davası açın, yargılayın. Biz de bilelim ki, bir tane FETÖ’cü yargılanmış olsun. Bir damla kanımız olduğu sürece biz Roboski Katliamını unutmayacağız. Ailelerin tek isteği adalettir, barıştır. Failler yargılansın. Biz de görelim. Annelerinin gönlü rahatlasın. İsteğimiz budur.”
MA / Ahmet Kanbal – Zeynep Durgut
