en iyi rulet siteleri
Katledilen Hasret Tutal’ın davasına çağrı: Cezasızlıkla sonuçlanmamalı
  • Rojev
  • Kadın
  • Katledilen Hasret Tutal’ın davasına çağrı: Cezasızlıkla sonuçlanmamalı

Katledilen Hasret Tutal’ın davasına çağrı: Cezasızlıkla sonuçlanmamalı

Şervan Gülel tarafından katledilen Hasret Tutal’ın 21 Eylül’de görülecek ilk duruşmasına katılım çağrısında bulunan avukat Dilan Demir, “Bu duruşma, kadın kırımıyla mücadele için bir yol. Bu nedenle herkesin destek ve dayanışmasını bekliyoruz” dedi.

ABONE OL
Eylül 18, 2022 07:00
Katledilen Hasret Tutal’ın davasına çağrı: Cezasızlıkla sonuçlanmamalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
URFA – Şervan Gülel tarafından katledilen Hasret Tutal’ın 21 Eylül’de görülecek ilk duruşmasına katılım çağrısında bulunan avukat Dilan Demir, “Bu duruşma, kadın kırımıyla mücadele için bir yol. Bu nedenle herkesin destek ve dayanışmasını bekliyoruz” dedi. 
 
Urfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Akpıyar Mahallesi’nde, 7 Ekim 2021 tarihinde Hasret Tutal, Şervan Bekir Gülel (34) tarafından ateşli silahla katledildi. Olayın ardından gözaltına alınan Gülel, “kazara oldu” bahanesinin arkasına sığınmak istese de çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diyarbakır’da yaşayan ailesi tarafından cenazesi alınan Tutal’ın cenazesi ise Ergani ilçesinde toprağa verildi.
 
Katliamla ilgili Urfa Cumhuriyet Başsavcılı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 6 Haziran’da, “Kadına karşı kasten öldürme” suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede yer alan otopsi raporunda, Tutal’ın katledilmeden önce birçok defa darp edildiği yer aldı. Raporda, darp izlerinin yanı sıra Gülel’in “Silah Hasret’in elindeydi” savunmasına karşı Tutal’ın elinde svap izine rastlanmadığı belirtildi. Tanık ifadeleri, kamera kayıtları, müşteki ifadeleri ve kriminal raporların yer aldığı iddianamede, Gülel’in “Silah Hasret’in elindeydi, boynuna birkaç karış mesafede ateş aldı” iddialarına karşı silahın uzun mesafeden ateş aldığına dair bilgiler yer aldı. Tutal’ın kız kardeşlerinin ifadelerine de yer verilen iddianamede, Tutal’ın Gülel tarafından fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, ayrılmak istediği için sürekli tehdit edildiği kaydedildi. Gülel’in babası ifadesinde, olay sonrası oğlunun kendisini arayarak, “Baba yetiş, elimde silah patladı. Hasret’in boynuna değmiş, yetiş kurtar” dediğini belirtirken, Gülel ise telefon kayıtlarının tersine “Silah Hasret’in elindeydi, ondan almaya çalışıyordum” dedi. Savcılık iddianamesinde, şüpheli ifade ve delilleri göz önünde bulundurarak, Gülel’in “Kadına karşı kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
 
İLK DURUŞMA 21 EYLÜL’DE
 
Davanın ilk duruşması Urfa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Eylül’de görülecek. Hasret Tutal’ın ailesinin avukatı ve aynı zamanda Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Yöneticisi Dilan Demir, duruşmaya katılım çağrısında bulundu.
 
Hukuk örgütlerinin insan hakları ihlallerine karşı sorumluluklarının olduğunu belirten Demir, davanın iddianamesine değinerek, ekledi: “Şervan Gülel’in ‘kaza’ oldu yönünde ifadeleri olay yeri tutanağı ve otopsi raporlarıyla çürütüldü. Raporda silahın uzak bir mesafede ateş aldığına yer verilirken, fail Gülel ise ifadesinde birkaç karış mesafede silahın Hasret’in elinde ateş aldığını iddia etmekteydi. Ancak raporlarda, Hasret’in elinde herhangi bir svap izine rastlanmadı. Yine raporlarda Hasret’in daha önce darp edildiği belirtildi. Dosyada Gülel’in cinayeti işlediğine dair birçok somut delil yer almakta.” 
 
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
 
Kadınlara karşı işlenen suçlara dikkat çeken Demir, “Neredeyse her gün basından bir kadının katledildiği haberini okuyoruz. Ortada bir kadın kırımı var. Süre gelen olaylar bize bu kırımın devam edeceğini göstermekte. Kimi dosyalarda kadınlar tepkilerini büyüttüklerinden failler hak ettikleri cezayla cezalandırılırken kimi dosyalarda ise medyada yer almadığı için failler cezasızlık zırhıyla korunabiliyor. Bu nedenle kadınlara karşı işlenen suçlarla mücadele eden bütün kadın örgütlerinin bu davayı sahiplenmesi, katılması çağrısını yapıyoruz. Kadın kırımıyla mücadelede dayanışmamızı güçlendirmek için herkese çağrıda bulunuyoruz. Bu duruşma, kadın kırımıyla mücadele için bir yol. Bu nedenle katılım önemli. Herkesin desteğini ve dayanışmasını bekliyoruz” dedi. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nin Nahide Opuz’un katledilmesi sonrası ortaya çıktığını hatırlatan Demir, “İstanbul Sözleşmesi bir kadın cinayeti sonucu ortaya çıkan bir sözleşmeydi ancak bu sözleşmeden de çekinildi. Bu sözleşmeden çekilmesi potansiyel cinayet faillerini cesaretlendirdi. Buna karşı bütün kadın örgütleri yan yana gelerek örgütlülüklerini güçlendirerek, kadınlara karşı işlenen suçlara bir arada ses çıkarması önemlidir” ifadelerini kullandı. 
 
MA / Emrullah Acar 
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.