en iyi rulet siteleri
Darp edilen genç: Muayenede polis söylüyordu, doktor yazıyordu
  • Rojev
  • Güncel
  • Darp edilen genç: Muayenede polis söylüyordu, doktor yazıyordu

Darp edilen genç: Muayenede polis söylüyordu, doktor yazıyordu

Polis şiddetine tepki gösterdiği için gözaltına alınan ve darp edilen Cahit Kurt, rapor için gittiği hastanede yaşananlara dair, "Polis, doktora söylüyordu, doktor da yazıyordu. Sonra bizi odadan çıkarıp kendileri raporu hazırlattılar” dedi.

ABONE OL
Mayıs 24, 2023 10:30
Darp edilen genç: Muayenede polis söylüyordu, doktor yazıyordu
0

BEĞENDİM

ABONE OL
İSTANBUL – Polis şiddetine tepki gösterdiği için gözaltına alınan ve darp edilen Cahit Kurt, rapor için gittiği hastanede yaşananlara dair, “Polis, doktora söylüyordu, doktor da yazıyordu. Sonra bizi odadan çıkarıp kendileri raporu hazırlattılar” dedi. 
 
İstanbul Kadıköy Moda Sahili’nde Kürtçe müzik eşliğinde halay çeken gençler, müzik hoparlörlerine el koyan polis tarafından yüzlerine biber gazı sıkılıp havaya ateş açıldıktan sonra gözaltına alındı. Ardından Kadıköy İskele Karakolu’na götürülen Barış Gülşen, Seyithan Gülşen, Cahit Kurt ve İdris Akpınar’ın gözaltı anlarına dair görüntüler sanal medyada paylaşıldı. Görüntülerle, ters kelepçeli ve yüzükoyun şekilde yere yatırılan 4 gence polis aracında mehter marşı dinletildiği ortaya çıktı.  
 
Bir gün boyunca karakolda tutulan 4 genç, Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Savcı tutuklama talep ederken, gençler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gençler, gözaltı esnasında sistematik bir şekilde polis tarafından işkenceye uğradıklarını belirterek, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) aracılığıyla polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. 
 
Polis şiddetini telefonla çekerek, duruma tepki gösterdikleri için gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan İdris Akpınar ve Cahit Kurt, olay günü yaşananları anlattı. 
 
OLAY GÜNÜ YAŞANANLAR 
 
Sahilden eve giderken yaşananlara tanıklık ettiğini belirten İdris Akpınar, olayın hükümet yanlısı medyada belirtildiği gibi “kimlik kontrolü ve polise saldırma” meselesi olmadığını söyledi. Akpınar, sanal medyaya düşen görüntülerin öncesine dair şunları belirtti: “Olayın yaşandığı gün tek başıma biraz zaman geçirmek için Kadıköy sahiline gitmiştim. Havanın kararmasıyla eve geçmek için yürürken bir grup gencin bulunduğu tarafa polis aracının geldiğini gördüm. O esnada halay çeken gençler halayı bırakmış ve müzik hoparlörleri de kapalıydı. Polis geldiği gibi gençlerin müzik hoparlörünü alıp kimliklerini istedi. Gençler anlatılanların aksine zorluk çıkarmadan kimliklerini verdi. Ardından polis gençlerin müzik hoparlörüne el koymak istedi. O esnada gençlerden birisi  ‘Biz suç işlemiyoruz ki, niye müzik hoparlörümüzü alıyorsunuz’ deyince polislerden biri ‘Sen kime böyle diyorsun, seni de alırız’ yanıtı verdi. Ardından da gençleri polis aracına alarak şiddet uygulamaya başladılar.”
 
Gençlere araç içerisinde şiddet uygulamasına dayanamadığını ve bu nedenle polis aracına yönelerek tepki gösterdiğini aktaran Akpınar, ardından yaşanılanları telefonuyla kayda almaya çalıştığı esnada polislerin kendisini fark ettiğini belirtti. Akpınar, “Bir  polis ‘Sen video mu çekiyorsun gel buraya’ dedi. Sonra beni de araca bindirerek karakola götürmeye çalıştılar. Henüz yolda iken bizi darp etmeye başladılar, kafamızı eğiyorlardı kimse görmesin diye. Karakolda bizi ters kelepçeli şekilde ilk olarak karakolun bahçesine götürdüler. Orada sürekli ‘Teröristsiniz’ diyerek biber gazı sıkarak şiddet uygulamaya devam ettiler.”
 
TEPKİ GÖSTEREN DE GÖZALTINA ALINDI 
 
Polis tarafından gözaltına alınarak karakolda işkenceye maruz kalan bir diğer genç Cahit Kurt ise, polisin gençlere saldırdığı anlarda çevredekilerin tepki gösterdiğini ancak polisin kendilerine de saldırdığına dikkati çekti. Kurt, “Olayın yaşandığı esnada çevredekiler polislere, ‘Siz insanları darp ediyorsunuz’ diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine polis çevredekilere de saldırmaya başladı. Ben de o esnada oradaydım ve bir anda iki polis koluma girip beni de aracın içerisine soktu.  Onlara ‘Niye gözaltına alıyorsunuz?’ diye sorduğumda küfür ve hakaretlere maruz kaldım” dedi.
 
Polis aracında kendisine de şiddet uygulandığını söyleyen Kurt, devamında yaşananlara dair şunları söyledi: “Aracın içerisindeki polislerden biri dirseğini boynuma koyup beni boğmaya çalıştı. Ondan sonra Kadıköy İskele Karakolu’na götürüldük. Karakol içerisinde bizi yere yatırdılar. Orada bize etmedikleri hakaret kalmadı. Gözlerime yumruk attılar. Sonra yerde iken dördümüzün de üzerine basıp ayakkabılarıyla ezmeye başladılar. Ardından polis aracını bulunduğumuz yere çekip mehter marşını açtılar. Biz yerde iken hoşlarına gidercesine bizimle dalga geçtiler. Müziği kapattıktan sonra tekrardan bize vurmaya devam ettiler.”
 
HASTANE RAPORUNU POLİS HAZIRLATTI
 
Karakoldan sonra sağlık kontrolü için hastaneye götürüldüklerini söyleyen Kurt, hastaneye gidiş esnasında da polislerin tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarına belirtti. Kurt, “Hastaneye sevk ettikleri sırada ‘Gittiğiniz gibi gelin ki sizi tekrar dövmeyelim’ şeklinde tehdit ettiler. Zaten hastaneye gittiğimizde de bir şey söylememize gerek kalmadı. Çünkü muayene esnasında polisler de içeri girdiler. Onlar, doktora söylüyordu doktor da yazıyordu. Sonra bizi odadan çıkarıp kendileri raporu hazırlattılar” ifadelerini kullandı. 
 
Polisin kendilerine uyguladığı şiddetin münferit bir olay olmadığını, aksine Kürtlere yönelik tahammülsüzlüğün mesajı olduğunu belirten Kurt, tüm işkence ve tehditlere rağmen polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarının altını çizdi.
 
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.