DİYARBAKIR – Kürt Şair ve Yazar Cegerxwîn, MED-DER, DESTAR, Kürt Edebiyatçılar Derneği ve Diyarbakır Kürt Enstitüsü tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı.
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Kürt Edebiyatçılar Derneği, Diyarbakır Kürt Enstitüsü ve DESTAR dergisi öncülüğünde, Kürt edebiyatının büyük ustalarından biri olan şair ve yazar Cegerxwîn’in yaşamını yitirişinin 38’inci yılında Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bulunan Ayaz Konferans Salonu’nda anma gerçekleştirildi. Anmaya Demokratik Toplum Kongresi(DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Tevgera Jinên Azad(TJA), Barış Anneleri Meclisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ömer Öcalan, Remziye Tosun ve İmam Taşçıer, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu üyeleri çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan anma etkinliği Cegerxwîn’in hayatını konu alan sinevizyon gösterimi ile devam etti.
CEGERXWÎN’İN MİRASI
Ardından Kürt Dili üzerinde çalışmalar yürüten kurum ve kişilere plaketler takdim edildi. Diyarbakır’da 16 Haziran’da tutuklanan gazeteci Xwebûn Gazetesi Yazı işleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş’a verilen plaketi onun adına Xwebûn Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kadri Esen aldı.
Plaket vermek için sahneye çıkan siyasetçiler ve kurum temsilcileri ise konuşma yaptı. Bu esnada konuşan MED-DER Eşbaşkanı Rıfat Ronî, Kürt şair ve yazar Cegerxwîn’ın Kürt edebiyatı ve Kürt halkı için ömrünü verdiğini söyledi. Cegerxwîn’den miras kalan Kürtçe şiirler, kitaplar ve kültürle bugünlere kadar gelindiğini belirten Ronî, “Onun bize bıraktığı dil, kültür ve sanat varlığına sahip çıkacağız” dedi.
‘HERKES AYAKLANMALI’
Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, AKP-MHP iktidarının Kürt halkı üzerinde yıllardır zulmünü sürdürdüğünü belirtti. Federe Kürdistan’ın Zap, Metina ve Avaşîn bölgelerinde kullanılan kimyasal silahlara da dikkati çeken Öztürk, “ Kimyasal silah kullanmak suçtur. Bu suç sadece Kürt halkına yönelik bir suç değil insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Bu suçun hesabını vereceksiniz” dedi. Kimyasal kullanımına karşı herkesin ayaklanması gerektiğini belirten Öztürk, Cegerxwîn’in “Biz Kürdüz ve yaşadığımız yer Kürdistan” sözlerini hatırlattı. Öztürk, “Zulmeden çok kişi gelip geçti. En büyük zulmeden de Bahçeli ve Erdoğan’dır, onların da gidişi yakındır. Siz gideceksiniz ve hesap vererek gideceksiniz” dedi.
DÜNYA SESSİZ
Türkiye’de adalet olmadığına ve her alanda adaletsizliğinin yaşandığını kaydeden HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ise bunun en son örneğinin Kürdistan toprakları üzerinde kullanılan kimyasal silahların olduğunu söyledi. Kullanılan kimyasal silahlara ilişkin bütün dünyanın sessiz kaldığının altını çizen Tosun, “Kimyasal silahların kullanımı bütün dünyada yasak ve suçtur. Biz bu durumu kınıyor ve ahlak sahibi her kesiminde tepki göstermesi gerekiyor” dedi.
‘KENDİ TOPRAĞIMIZDA ÖZGÜR YAŞAYALIM’
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise, Kürt halkının değerlerine sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Cegerxwîn’in her zaman diline, kültürüne sahip çıktığını kaydeden Aydeniz, “ Cegerxwîn diyor ki; Kendi toprağımda özgür yaşamak istiyorum. Biz ancak bir olursak özgür yaşarız. Seyda Cegerxwîn de bunun için mücadele etti. Bizde bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
40 YILLIK MÜCADELE
HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ise “40 yıldır mücadele edip bedel veren Kürt çocukları, Kürt halkı, dilini ve kimliği yaşasın yıllardır mücadele veriyor. Bugünde mevcut iktidar yasak silahları onlara karşı kullanıyor. Biz de bu nedenle her alanda her mekan da Kürtçe konuşup, okumalıyız. Bu dili mücadelemizle daha güçlü kılacağız” dedi.
Anma Cegerxwîn’in şiirlerinin okunmasıyla son buldu.