İSTANBUL – Bahçelievler Emek ve Demokrasi Platformu, Bartın’da yaşanan maden faciasının iktidarın “rant” rejiminden kaynaklandığını vurgulayarak, sorumlulardan hesap sorulana kadar mücadele edeceklerini belirtti.
Bahçelievler Emek ve Demokrasi Platformu, Bartın’da 41 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasını Şirinevler Yürüyüş Yolu’nda protesto etti. “Dün Soma, Ermenek bugün Bartın, kaza değil katliam” pankartının açıldığı açıklamaya birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri katılırken, açıklamada sık sık “Kaza değil cinayet”, “AKP’den hesabı emekçiler soracak” sloganları atıldı.
Açıklamayı platform adına Türkiye İşçi Partisi (TİP) Bahçelievler ilçe Başkanı Gökhan Görür yaptı. Bartın’da yaşanan ölümlerin bir kaza olmadığını belirten Görür, “Dün Soma ve Ermenek’ teki işçi katliamlarında olduğu gibi siyasi iktidar bugün de Bartın’ da, tekrar kadere sığınıyor. 2019 yılında yayınlanan Sayıştay raporları uyarı niteliğindedir, raporda; ‘Üretim derinliğinin -300 metreye ulaşmasının ani gaz degajı ve grizu patlamasını getirebileceği, çalışılan damarlarda, gaz içeriğinin yüksek olmasının riski arttırdığı’ belirtilmiştir. Görüyoruz ki ihtimalleri tespit eden raporlar dikkate alınmamıştır. Sayıştay raporunu dikkate almayan, emekçinin hayatını hiçe sayan sorumlular hakkında derhal soruşturma başlatılmalı” ifadelerini kullandı.
‘İŞÇİLERİN SESİ OLACAĞIZ’
AKP ve MHP iktidarının yarattığı rant rejiminin işçilerin hayatına mal olduğunu dile getiren Görür, “Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadığının, 301 işçinin canının sorumlusu olarak kimsenin hesap vermediğinin, tek bir idarecinin bile görevden alınmadığının, iktidar sahiplerinden tek bir sorumlunun dahi istifa etmediğinin tanığıyız. Sadece madenlerde değil, tüm işkollarında işçi sağlığı ve iş güvenliği sisteminin göçük altında olduğunu yıllardır söylüyoruz. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile işçileri piyasanın insafına bırakan bu düzenin değiştirilmesi gerektiğinin yıllardır mücadelesini veriyoruz. Maden işçileri de, her gün onlarcası yaralanan, hastalanan ve ölen işçilerimiz de sahipsiz değildir. ‘Nasıl ihmal oldu?’ sorusu cevapsız bırakılan işçi yakının sesi olacağız, sorumluları unutmayacak, affetmeyeceğiz. Hayatımızı cehenneme çeviren, ölülerimizin üzerinde şatafatlı saraylar, gökdelenler, yollar, madenler inşa edenlere, her ay bir Somayı bize yaşatanlara tahammülümüz kalmadı artık. Artık yeter diyoruz, işçi katliamları son bulana dek susmayacağız” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.